25 Kasım 2011 Cuma

Günay Abla'nın 'Kalbura Bastı' Tatlısı...


Günay Abla'nın 'Kalbura Bastı' Tatlısı

Malzemeler:
Aldığı kadar un
2 su bardağı sıvıyağ(ayçiçek)
1 su bardağı süt
1 çay kaşığı karbonat
İçine ceviz

Şurup:

4 bardak şeker
5 bardak su
1/2 det limon (ateşten almadan önce koyup bir taşım daha kaynatmak için)

Yapılışı:
Süt, yağ ve karbonatla kulak memesi kıvamında bir hamur yapılır. Diğer bir yanda şeker ve su kaynatılarak şerbet hazırlanır. Tepsi yağlanır. Hamurdan ufak yumaklar alınarak, rendenin üzerine el ile yuvarlak bir şekilde açılır. İçine ceviz konur ve rulo yapılır. Daha önce yağlanmış olan tepsiye dizilir. 15-20 dakika kadar 180 derecede, daha sonra kızarması için 200 derecede pişirilir. Pişince fırından çıkartılır. 3 dakika sonra önceden hazırlanmış olan şurup üzerine dökülür. 3-4 dakika sonra da servis tabağına alınır. Servise hazırdır.

AFİYET OLSUN...

22 Kasım 2011 Salı

Şebnem’in Ton Balıklı Tartı...


Malzemeler:
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
½ çay bardağı becel margarin
1 çay kaşığı kabartma tozu
Tuz
Aldığı kadar un

Üstü için:
2 kutu ton balığı
2 adet haşlanmış yumurta
Aldığı kadar mayonez
Kornişon turşu
Maydanoz
Mısır
Taze soğan
Dereotu
Tuz



Yapılışı:
Yoğurt, yağ, un, kabartma tozu ve tuzdan bir hamur tutulur. Bu hamur orta hararetli fırında pişirilir. Üstü için belirtilen malzemeler karıştırılarak bir harç oluşturulur. Ve hamurun üzerine yayılır. En üste 2 adet haşlanmış yumurta rendelenir ve minik doğranmış dereotları ile süslenerek servis yapılır.

AFİYET OLSUN…

Benim Notum:
Üstü için oluşturulan harç, hamur yapıp pişirmeseniz bile, kızartılmış ekmek ya da marketlerde satılan çeşitli kıtır malzemenin üzerine konarak veya dip olarak cipsle birlikte sunulabilir.

Öğrencim Burçin'in Kurabiyesi...




Sınıf öğretmenliğini de yürüttüğüm İngilizce alan sınıfındaki öğrencilerimle rehberlik dersleri her zaman çok zevkli geçerdi. Bazen, bir gün önceden kız öğrencilerle sözleşir, hep beraber yemek üzere, herkesin evde yapıp getirebileceği birşeyler planlardık ve sınıfta sohbet ederken kim ne getirdiyse paylaşır yerdik. İşte böyle bir rehberlik dersinde, sevgili öğrencim Burçin kendi elleriyle hazırladığı bir kurabiye getirmişti. Tüm öğrencilerin çok severek yediği bu kurabiyenin tarifi ders sonunda da tahtaya yazılmıştı.Tabi ki bana da özel olarak yazıp vermişti. Kutumdan çıkan tariflerden biri de bu kurabiye. Sevgili Burçin'i özlemle anarak kurabiye tarifini sizlerle paylaşıyorum.

Malzemeler:
300 gr toz fındık
250 gr pudra şekeri
2 paket vanilya
1 yemek kaşığı kakao
2 yumurta akı

Yapılışı:
Tüm malzemeler sırasıyla; pudra şekeri,yumurta, fındık, vanilya ve kakao olmak üzere bir araya getirilerek bir hamur oluşturulur. Bu hamurdan ufak toplar elde edilerek, pudra şekerine bulanır. 100 derecelik fırında üzerleri çatlayana kadar pişirilir.

AFİYET OLSUN...

21 Kasım 2011 Pazartesi

Diyet Karnıyanık...

Sağlıklı yaşam için en çok dikkat etmemiz gereken şeylerin başında dengeli beslenme geliyor. Dengeli beslenme deyince de akla ilk gelen kızartmalardan uzak durmak. 3 hafta kadar önce annem akut pankreatit geçirdi. Bu rahatsızlık ani başlayan bir pankreas inflamasyonuymuş. Olay bir anlamda pankreasın değişik derecelerde hasar görmesi olarak da özetleniyor. Gerçekten çok ağrılı ve yıpratan bir süreç.Tek çaresi ise, ağrılı ve sancılı ilk haftaları pankreasın iyiliği için sadece serum ve çok kuvvetli ağrı kesiciler yardımıyla atlattıktan sonra iyi bir yağsız diyet uygulanması. Yani kızartmalar kesinlikle yasak, değil kızartma, yemeklere yağ koymak bile yok. Hiç yağsız yemek pişirmek, pişirdiğini beğendirebilmek çok kolay bir iş değil tabi. Böyle besleniyor olmak da kolay değil sonuçta. Hele ki annem gibi yemeğin en alasını yapan ve yemeye alışık olan birine gerçekten çok zor geliyor. Ama sağlıklı olabilmek için başka çare yok. Ne yapsın katlanıyor!
İşte yağsız yemek yapma sevdasıyla, karnıyarığın güzelim kızartılmış patlıcanlarını, közlenmiş patlıcan haline çevirerek ortaya çıkattığım tarifi sizlerle paylaşıyorum;

Diyet Karnıyanık:)

Malzemeler:
4-5 adet patlıcan
250 gr hiç yağsız kıyma
1-2 adet ortaboy soğan
2 adet sivri biber (içine doğramak için)
2-3 adet domates rendesi (veya çok minik doğranmış)
Yarım demet maydanoz
1 adet üstünü süslemek için domates
2 adet üstünü süslemek için sivri biber

Yapılışı:

Patlıcanlar kabukları soyulmadan fırına konarak, közlenmesi sağlanır. Bu arada yağsız kıyma ve çok küçük doğranmış biber ve soğanlar hiç yağ koymadan ateşte kavrulur. Üzerine bir miktar minik doğranmış veya rendelenmiş domates konur, daha sonra çok küçük doğranmış maydonazlar da ilave edilir. Maydonozlar ölünce ateşin altı kapatılır. Diğer yanda patlıcanlar soyulur ve cam bir kabın içine dizilir. Ortaları bıçak yardımıyla açılarak hazırlanan kıymalı iç güzelce yerleştirilir. Üzerine domates ve biber parçaları ile süs yapılır. Domates rendesinin artan kısmı biraz suyla karıştırılıp patlıcanların aralarına dökülür. Fırının üst ızgarası açılıp, fırına konur ve üstünün kızarması sağlanır. İçine bol bol sevgi katılır. Sağlıkla yensin diye dua edilir. Tabaklara alınıp servis yapılır.

AFİYET OLSUN...

1. Not: Küçük kızıma acı biber denk gelmesin diye patlıcanlardan birinin üstüne sivri biber yerine çarliston biber koydum.

2. Not: Tabaktaki kalbin anlamı; bol sağlıklı ve sevgi dolu günler dileğiyle:)



Figen'in Ispanaklı Tartı...

Figen'in Ispanaklı Tartı

Malzemeler:
200 gr margarin
300 gr un (2 silme su bardağı)
5 yumurta
Tuz
2 adet soğan
80gr salam ya da jambon
1 yemek kasığı sıvı yağ
500 gr ıspanak
200ml krema
200ml süt
Karabiber
Muskat

Yapılışı:

Hamur:
Margarin, un, yumurta ve tuzdan bir hamur tutulur, buzdolabında dinlendirilir.

Üstü için:
Soğanlar, jambon, ıspanak birlikte kavrulur. Krema, süt, 4 yumurta, karabiber ve muskat karıştırılıp, fırın kalıbına serilen hamurun üzerine dökülür. Orta hararetli fırında alt-üst pişirilir. Sıcak servis yapılır.

AFİYET OLSUN...

Semra Ablamın Rulo Pastası...

Semra Ablamın Rulo Pastası
                                              
Malzemeler:
1 kg süt
1 su bardağı un(1 parmak az)
1 su bardağı şeker
1 parça sakız
1-2 adet muz ya da mevsim meyvesi
Fındık kadar yağ
1 paket bisküvi

Yapılışı:
Malzemelerin tümünden bir muhallebi yapılır. Ateşten inince fındık kadar yağ ile mikserlenir. Tepsiye dökmeden önce 1 paket yulaflı veya petit beure ya da kakaolu bisküvi kırıntısı tepsiye döşenir. Üzerine muhallebi dökülür. Bu haliyle bir gece buzdolabında bekletilir. Tepside tutunan muhallebi dikdörtgen parçalara ayrılarak kesilir. Arasına boyuna 4 eşit parçaya bölünmüş muz ya da mevsimin meyvelerinden konularak rulo yapılır. Bisküvilerin arasına dövülmüş fındık vb.de ilave edilebilir. Tek tek rulo pastalar elde edilip, servis yapılır. Rulo yapıldığında tepsinin dibindeki bisküviler pastanın üzerinde kalarak güzel bir dekor oluşturur, yine de istenirse, içine konan meyveden üstüne de küçük bir dilimle süs yapılabilir.

Arzu edilirse; bütün bu malzemeler kelepçeli bir kalıba konarak, Cheese cake mantığı ile hazırlanabilir. Hatta üstü; meyve, pişmaniye, beze, rendelenmiş çikolata vb ile süslenebilir.
Krema, labne gibi yüksek kalorili malzemelerle yapılan Cheese Cake, parfait tariflerinin yanında aynı görüntü ve benzer lezzeti yakalayabildiğimiz bu tarif, diyet süt, daha az veya diyet şeker kullanılarak da oldukça hafif hale getirilebilir.

AFİYET OLSUN…

19 Kasım 2011 Cumartesi

Diyet için güzel bir ara öğün: Kozalak

Günümüzde diyet yapmayanların sayısı çok az. Sağlıklı yaşam adına ya da estetik kaygılarla herkes yediklerine dikkat ediyor en azından. Söz konusu diyetler içerisinde genelde en az 2, bazen 3, hatta 4 ara öğün olabiliyor. Yediklerine dikkat ettikleri sırada çikolatayı çok özleyenler için, bitter çikolata ve gevrek karışımı bir ara öğün hiç fena fikir değil doğrusu. Hem mutlu ediyor, hem doyuruyor. Aslında doyurmak kelimesi çok doğru değil, ‘insanın nefsini körlüyor’ diyelim daha uygun olur.
İşte size Ender Saraç’ın Bodrum’daki sağlık merkezinde ara öğün olarak sunulan mutluluk kaynağı çok güzel bir tarif:

Malzemeler:
1 paket meyveli Nes-Fit (meyveli veya sade)  
3 paket kadar bitter çikolata (ben mari usülü eitmek üzere)
Arzu edilen kuru veya taze meyveler (çok küçük doğranmış)
Çeşni olarak; fındık, ceviz, badem vb…

Yapılışı:
Bitter çikolatalar ben mari (kaynamakta olan suyun içine, çikolataların içinde bulunduğu başka bir kap oturtularak) usulü eritilir. Eritilen çikolataya 1 paket gevrek boşaltılır ve yedirerek karıştırılır. Arzuya göre içine doğranmış kuru kayısılar, yaban mersinleri vb. eklenebilir. Ceviz vb. de eklenerek çeşniler çoğaltılabilir. Karışımdan kaşık yardımıyla istenilen büyüklükte parçalar alınır ve bir tepsiye dizilir. Kozalak gibi görünümü olan parçalar dizildikleri tepsiyle buzdolabının normal kısmına konur ve tutunarak donması beklenir. Aşağıdaki fotoğraflarda görüldüğü gibi, tek başına ya da yapraklarla süslenerek servis edilir.

AFİYET OLSUN…


Not: Geçtiğimiz gece biz ailecek yaptık, buzdolabına koyduk. Akşam yapar yapmaz bir fotoğraf çekmiştim yayınlamak için, ama sabah uyanınca bahçedeki çam ağacından koparttığım ufacık bir dal ile fotoğrafladım birkaç parçasını. Yaratıcılığın sonu yok. Hele ki pişirme ve sunma konusunda. Doğadaki yaprakları servis yaparken kullanmak benim hoşuma gidiyor. Sofralarımızı çiçeklerle süslemekten pek farklı bir şey değil aslında. Çiçeklerin eşlik ettiği bir sofrada tabakların yapraklarla süslenmesi çok hoş görünüyor bana. DeneyinJ

17 Kasım 2011 Perşembe

Züleyha Öğretmen'in Mercimek Köftesi...

Her şey İntel Bilgisayar kursu ile başladı. Beşiktaş Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli bulunduğum sırada, oda arkadaşlarım Mitat ve Özgür proje birimindeki görevleri dışında, aslında asli görevleri olarak ilçe bünyesindeki bilgisayar kurslarını düzenler ve kendileri de eğitmen olarak ders verirlerdi. Yıllar içerisinde önce kendilerinin eğitimci olmak için katıldığı, daha sonra eğitmen olarak kurs açtıkları, sonraları da ilçe formatörleri olarak denetlemesini yaptıkları İntel Programı’na öğrenci olarak benimde katılmama ön ayak oldular. Benim eğitmenim daha önce pek çok projede beraber çalıştığımız, birlikte çeşitli kurslara katıldığımız, odamızın değişmez ziyaretçilerinden ve tabi ki çok değerli arkadaşım Tuğçe idi. Dünyanın en pozitif insanlarından biri olan Tuğçe sayesinde gerçekten çok zor bir süreç olan intel öğretmen programı son derece keyifli geçti. Kurs, süre olarak çok uzun olmasına rağmen, Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulu’nun idaresi ve kursa katılan cana yakın ve güleryüzlü öğretmenleri sayesinde, hem eğlenilen, hem öğrenilen güzel bir ortama  gidiyorum hissi uyandırdı bende.
Niye her şey intel ile başladı? Çünkü değil bir blog yürütmeye, açmaya bile niyetim yokken; Tuğçe bir tanesi intel programında öğrendiklerimizi günü gününe yazmamız için, bir tanesi de istediğimiz, sevdiğimiz bir konuyla ilgili olmak üzere iki adet blog açma görevi ya da ödevi verdi. Zaten özenip pek bilinçli olmadan açtığım, daha doğrusu iş arkadaşlarımdan Melek’in benim için açtığı ama içine o gün için hiçbir şey yazmadığım bir blog adresim vardı. Adını laf olsun diye ‘İşte hayatımız’ koymuştum. Derste de İntel için bir blog açarak, nasıl blog oluşturacağımızı öğrendik. Daha sonra ödev olarak da ben şu anda okumakta olduğunuz yazıyı koyduğum ‘homemade by selda’ isimli blog adresini alıp, bizzat yürütmeye başladım. Aklıma böyle bir blog açmayı getiren en önemli faktör, kursa gittiğim günlerde kursa katılan arkadaşların ara sıra ev yapımı bir ikram getiriyor olmasıydı belki de. Yediğimiz güzel pasta börekler ve kurstaki tarif alışverişi böyle bir blog açmayı düşündürdü sanırım bana. O sıralarda, 3 ayda bir yayınlanan Akseki dergisi için, şu anda blogumun açılış sayfasında bulunan ‘Benim diyebilmek…’ isimli yazımı henüz yazmış ve göndermiştim dergiye. Yazının sonunda da okurlarla birkaç tane tarif paylaşmıştım. Mayıs ayında bu blog için konan ilk yazı da ‘Benim diyebilmek’ oldu zaten. 

İntel’den ve kurs sırasında yediğimiz lezzetlerden söz edip de buraya Züleyha Öğretmenin hazırlayıp kursun son günü getirdiği ve bizlere marullar içinde sunduğu Mercimek Köftesi tarifini koymamak ayıp olur diye düşünüyorum. Hatta belki de koymak da çok geciktim.
Tüm İntel kursu arkadaşlarıma, sevgili Tuğçe’ye ve tarifin sahibi becerikli öğretmen arkadaşım Züleyha Hanım’a kucak dolu sevgilerimle...

Züleyha Öğretmen'in Mercimek Köftesi

Malzemeler:
2 tane orta boy soğan
1-2 dış sarımsak
2 kasık biber salçası
2 kasık domates salçası
1 demet maydanoz
1 adet limon
1küçük demet taze soğan
2 su bardağı mercimek
Üzerine çıkıncaya kadar su
2,5 bardak kısırlık bulgur
Tuz
Karabiber
Kimyon
Sızma zeytinyağı
Servis için kıvırcık marul

Yapılışı:
2,5 su bardağı mercimek bir tencereye konur (düdüklü tencere de olabilir), üzerine çıkıncaya kadar su ilave edilerek haşlanır. Haşlanan sıcak mercimeklerin üzerine; pilavlık bulgur, tuz, karabiber, kimyon, toz kırmızı pul biber eklenir, hepsi güzelce karıştırılarak tencerenin kapağı kapatılır ve demlenmeye bırakılır. Ayrıca su eklenmez, bulgur mercimeğin buharı ile kabarır.
Ayrı bir yerde soğan ve sarımsak ince ince doğranır. Zeytinyağında iyice kavrulur. Domates ve biber salçası da ilave edilip pişirilir. Maydanoz ve (arzu edilirse) taze soğanlar ince ince doğranır. Demlenip kabarmaya bırakılan mercimek ve bulgur karışımının üzerine konur. Limon sıkılıp, biraz sızma zeytinyağı da ilave edilerek, birbirine yedire yedire karıştırılır. Daha sonra da ele alınıp şekiller verilerek, daha önceden üzerine  marul konarak hazır edilen servis tabağına dizilir. Marullara sarılarak yenir.

Züleyha Öğretmen'den Kuru İncirli Kek

Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı kadar toz şeker
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
6 adet kuru incir
1 su bardağı dövülmüş ceviz

Kekin üstüne dökmek için:
1 su bardağında hazırlanmış nescafe

Yapılışı:
Öncelikle kuru incirler suya konarak yumuşamaya bırakılır. Daha sonra; 2 bardak un, vanilya ve kabartma tozu biraraya getirilip uygun bir kaba süzgeçten geçirilerek  elenir. Başka bir yerde şeker ve yumurta iyice çırpılır. Yumuşayan incirler küçük kareler halinde doğranır. Cevizler dövülür ve tüm hazırlanan malzemeler karıştırılıp önceden yağlanmış borcam kalıba dökülür. Orta hararetli fırında pişirilir. Fırından çıkıp ılık hale gelince, üzerine arzuya göre şekerli yada şekersiz olarak hazırlanmış 1 su bardağı nescafe her tarafına eşit olarak dökülür. Soğuyunca servise hazırdır.

Not:Şekerini ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.

AFİYET OLSUN...

Dilhan'ın Süslü Pastası...

Dilhan'ın Süslü Pastası

Malzemeler:
2 adet 3 katlı hazır kek( 2 katlı hale getirip, 3 adet kek kullanabilmek için)
Dr. Ortker pasta kreması(1 bardak sütle yapılacak)
Hindistan cevizi
Süt (keki ıslatmak için)

Üç katlı keklerin iki katı kullanılarak, 3 adet iki katlı kek oluşturulur. Kalıplar ile istenilen şekil (Dilhan kalp kalıp kullanmıştı) verilerek kekler kesilir, küçük küçük pek çok sayıda tek pasta keki elde edilir.Bu küçük kekler sütle ıslatılır. Arasına ve üstlerine krema sürülür. Mevsimine göre muz, şeftali vb. meyvalar pastanın içine kullanılabilir.
Pastalar tek tek hindistan cevizine bulanır. Ortaya bembeyaz tek pastalar çıkar. Bu pastaların üstüne arzu edilen renkte kurdeleler fiyonk yapılarak süslenir.
Yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü şekilde, pasta kalıplarla kesilmeyip bütün olarak da yapılabilir. Üzerini süslemek icin doğal çiçek ve yapraklar kullanılabilir.
Özellikle hercai menekşeler hindistan cevizinin üstüne çok yakışıyor. Pastanın altına yeşil sarmaşık yaprakları kullanılırsa tabağa doğal bir hava da verebilir ayrıca.

AFİYET OLSUN...

Not: Bu pasta yeğenim Alp'in nişanında Dilhan tarafından yapılmış olup, çok sükse yapmıştır. Blogumun ilk fotoğraflı tarifini koymuş bulunuyorum şu anda. Çok hoşuma gitti, artık fotoğraflarla da süslemek istiyorum tüm bu tarifleri. Bu demek oluyor ki pek çok tarifi bir arada sunacağım bir parti düzenlemekte fayda var. Yapıp yapıp tariflerimi, fotoğraflarını çekerim böreklerin, pastaların. Bir taşla çok kuş vururum böylece! Hem davet vermiş, hem fotoğraf çekmiş, hem de fotoğraflı tariflerin olduğu bir bloga kavuşmuş olurum:))

İlkay'ın Mozaik Pastası...

İLKAY’IN MOZAİK PASTASI

Bu pasta kızım Aslı mozaik pasta diye tutturunca, İlkay’a mesaj atılarak sorulmuş ve mesaj yoluyla da sevgili İlkay tarafından gönderilmiştir. İnternetten baktığım tariflerde içine yumurta konuyordu. Bana bu tarifte yumurta olmaması çok uydu. Pişirilmeyen bir pasta olan Mozaik Pasta’nın içine yumurta koymak, belki yumurtanın kokusu kalır diye, pek içime sinmiyordu doğrusu! Tarifi alır almaz, önceden hazır olan malzemelerimizi çıkarttık ve pastayı Aslı yaptı. Hepimiz bayıldık. İşte size tarif:

Malzemeler:
1 su bardağı süt
2 paket petit beure bisküvi
2 kaşık kakao
1/2 çay bardağı şeker
1/2 yemek kaşığı tereyağı (arzuya göre)
Ceviz, portakal kabuğu vb. çeşniler (arzuya göre)

Üstü için:
! paket çiğ krema
1 paket bitter çikolata

Yapılışı:

Süt, kakao, şeker ocak'ta kaynatılır, arzu edilirse içine yağ ilave edilir.
İçine bisküviler kırılır. Un haline gelmemesine dikkat edilmelidir. Arzuya göre iç malzemeyi zenginleştirebilirsiniz (ceviz, portakal kabuğu gibi… ).  Karışım hamur haline sokularak kalıba yerleştirilir, ya da dikdörtgen bir naylonun üzerine serilip, üçgen prizma veya rulo şekli verilerek, naylona sarılır.
Üzerine 1 paket krema ocak'ta kaynatılır ve kenara alınır. 1 paket bitter çikolata parçalanarak içine atılır, karıştırılarak eritilir, biraz soğuyunca kalıptan ters çevrilen yada naylondan çıkarılan mozaik pastanın üzerine sos olarak dökülür...

Benim Notum: Üzerine 1 paket krema ile sos yapmadık ama tereyağı kullanmadığımız için bitter çikolatanın bir kısmını ben mari usulü eriterek pasta hamurunun içine koyduk. Eğer ev ahalisi için değil de misafir daveti için yapılacaksa, bitter çikolatanın bir kısmını da servis yapmadan önce eriterek üstüne dökmek iyi olabilir.

                                                                                        AFİYET OLSUN…

14 Kasım 2011 Pazartesi

Balkabağı Çorbası...

Geçtiğimiz yıl tam bu mevsimde uzun bayram tatilini fırsat bilerek güzel bir Amerika seyahati yapma fırsatı yakalamıştık. Öyle bir mevsime denk gelmiştik ki sadece restaurantların değil giyecek satan mağazaların bile vitrinleri bal kabakları ile süslenmişti. Caddelerde, otellerde kısacası her yerde balkabağı en önemli dekorasyon objesiydi. Hatta ben dayanamayıp, Türkiye de hiç rastlamadığım, neredeyse elma büyüklüğündeki, en küçük boylarından  üç tane aldım ve gümrükte yakalanmak pahasına yanımda getirdim. Sadece vitrinler, yollar, sokaklar değil, restaurantların menüleri de balkabağı ile yapılan çorbalar, yemekler ve tatlılarla doluydu. İçlerinden en beğendiğim bal kabağı çorbası ve bal kabaklı tart tariflerini İstanbul’a döner dönmez, eşe dosta sorup öğrenmeye çalıştım. Ne yazık ki bizim damak tadımız, bol şekerle yapılmış, kaymaklı ve cevizli kabak tatlısına alışık olduğu için çorba tarifine bir türlü ulaşamadım. İmdadıma tabii ki tariflerimi sakladığım meşhur kutum yetişti. Biraz karıştırıp, araştırınca içinde ne yazık ki kimden aldığımı not etmediğim bir balkabağı çorbası tarifi çıktı. Ben bu tarifi biraz değiştirerek ve internette okuduğum ip uçlarıyla harmanlayarak hayalimdeki çorbayı pişirdim.

Aşağıdaki malzemeleri size kutumdan çıkan orijinal tarifteki halini değiştirerek, yani kendi pişirdiğim şekliyle veriyorum. Örneğin bendeki tarifte süt yerine çiğ krema yazıyor. Baharat olarak kimyon var, ama ben içtiğim çorbalarda hiç kimyon tadı almamıştım, bu yüzden koymadım. Kimyon yerine defne yaprağı, karanfil ve muskat koyup, blender yapmadan önce delikli süzgeçle çorbanın içinden çıkarttım.  Kutumdan çıkan tarifte, 25 dakika süreyle kabağın haşlanmasını, daha sonra kavrulmuş soğana eklenmesini söylüyordu. Ben kabağı da havucu da fırında pişirmeyi tercih ettim. Aslında tarifte havuç da yoktu, çeşnisi ve vitamini artsın, yakışır ve renk verir diye onu da koydum. Sadece soğan diyordu, ben sarımsak da koydum.. En sonunda ise servis yaparken üzerine kızarmış ekmek ve tereyağ gezdirilmesini öneriyordu, sağlıklı olsun dedim ben sadece karabiber öğüttüm. Ben yaptığım haliyle çok beğendim, misafirlerime ikram ettim onlar da beğendi.
Sizlere de tavsiye ederim, balkabağından çorba değil tatlı olur diye ısrar etmeyin, lütfen deneyin!…



Balkabağı Çorbası

Malzemeler:
1/2 adet balkabağı (soyulmuş satın alınan 4-5 parça, ya da 1 küçük boy)
2 adet orta boy patates
2 adet orta boy soğan
1 adet havuç
1-2 diş sarımsak
1 su bardağı süt
4-5 su bardağı su (eğer varsa tavuk suyu)
1-2 çorba kaşığı zeytinyağ
Tuz
Karabiber (üstüne servis yaparken taze olarak öğütmek için)
Arzuya göre, defne yaprağı, karanfil, muskat vb.
Yapılışı:
Öncelikle kabaklar yağlanarak 180 derecelik fırında 1 saat kadar, yumuşayıncaya kadar pişirilir. Kabakların yanına doğranmış havuçlar da konarak fırında pişirilebilir ya da fırın kullanmak istemezseniz, her ikisi de haşlanabilir (25 dakika kadar). Başka bir yerde; soğan, sarımsak, kabak ve havuç (kabak ve havucu fırına koymadıysanız) sırasıyla doğranarak çok az zeytinyağında kavrulur. Üzerine tavuk suyu ya da normal su konulur. Bütün bu malzeme pişmeye yaklaşırken patates de doğranarak ilave edilir.  Tavuk suyu olmadığı durumlarda tercihen tavuk bulyon da kullanılabilir. Blender yapılmadan önce çıkarılmak üzere defne yaprağı, karanfil ve muskat koyarak daha aromalı bir lezzet elde etmek mümkündür. En son olarak bir bardak süt ilave edilerek bir iki taşım daha kaynatılır. Eğer konmuşsa baharat ilaveleri delikli süzgeçle çıkartılır ve çorba blender yapılarak kıvamına kavuşturulur. Servis yaparken arzu edenlere taze karabiber öğütülmesi tavsiye edilir.

AFİYET OLSUN...

Pınar'la başlayan Cheese Cake Tarifleri...

Bu tarifleri yazma sürecim Pınar'la cheese cake yazışmaları yaparken başladı. Canım Pınar'ım öyle değerlidir ki benim için, gözlerindeki ışıltı, günlerce kendisini göremesem de günümü aydınlatır. Sevgisi içime akar, neden, nasıl bilmem bir farklı severim O'nu. Heyecanla bekliyorum nikah şahitliğini yapacağım günü..

İşte sevgili Pınar'ın gönderdiği e-postayı orijinal haliyle aşağıya koyarak sizlere çeşitli cheese cake tarifleri sunuyorum.

Selda cıımmmm,
Ekte Hillside ın sevdiğim cheesecake tarifini gönderiyorum. Ben bu alt tabanı kendi elmalı cheescake ım de kullanıyorum. Ve ben Hillside dan aslında cikolata parçalıyı istemiştim ama onlar üstü düz çuku olanı vermişler =) ama cheesecake her türlü kombinasyona açık.  Bu arada internetten Şebnem arkadaşımın bana gönderdiği bolba bir cheesecake i de seninle paylaşıyorum. Yemekte sınır yokkkkk =))) 
http://www.foodbuzz.com/recipes/4372741-mini-toblerone-cheesecakes 
Not: Cheesecake cuku parçalı çok güzeldii. Onu da buradan sevgi ve özlemle anıyorum.

Benim Notum: Açıkçası yukarıda Pınar'ın arkadaşı Şebnem'in verdiği linki açınca çok kıskandım, güzel fotoğraflarla verilmiş, inanılmaz güzel tarifleri ve blogun içeriğini, hatta herşeyini. Bu yüzden sizlerle onu da paylaşmak istedim.


          (1)
Pınar'ın 'Aşk-ı Memnu' Cheese Cake Tarifi

Malzemeler:
Alt tabanı İçin:
200 gr. yulaflı bisküvi
50 gr erimiş tereyağı
100 gr bal
İçi İçin:
400 gr krem peynir
50 gr eritilmiş beyaz çikolata
Sosu İçin:
100 gr erimiş tereyağı
100 gr çikolata

Yapılışı:
Bisküvileri ufalanıp, bal ve tereyağı içine konur ve karıştırılır. Bu malzeme pasta kalıbının alt tabanına yayılır.
Başka bir yerde 400 gr krem peynir ve 50 gr eritilmiş beyaz çikolata iyice karıştırılır. Bu karışım bisküvilerin üzerine hiç hava almayacak şekilde yayılır.
Diğer bir yanda 100 gr tereyağ eritilir ve çikolata da içine konarak yağın sıcaklığıyla erimesi sağlanır. Bu karışım kremanın üzerine dökülür ve dolaba konur. 1-2 saat dinlendikten sonra servis yapılır.
          (2)
Gülçehre'nin pişirilmeyen Cheese Cake'i

Malzemeler:
125gr.margarin ya da tereyağı
1 paket krem şanti
1 su bardağı süt
1 su bardağı toz şeker
1 limon kabuğu
2 limon suyu
1 paket labne peyniri
1 paket limonlu jöle

Yapılışı:
Bisküviler robottan geçirilir, yağ ile karıştırılıp, buzluğa konur.
Ayrı bir yerde üzerine konmak üzere; krem şanti paketinin içinden çıkan 1 poşet toz bir bardak soğuk sütle çırpılır. Limon rendelenir, 2 limonun suyu sıkılır, 1 su bardağı şeker ile birlikte krem şantiye ilave edilerek çırpılır. Daha sonra labne peyniri de ilave edilerek çırpmaya devam edilir.
1 paket limonlu jöle yarım bardak sıcak suda eritilir ve üzerine 1 bardak soğuk su eklenir. Bu da krem şantili karışıma eklenir. Hepsi çırpılır ve bir köpük elde edilir. Bu köpük bisküvinin üzerine konur, dolaba kaldırılır. Soğuyunca servise hazırdır.


                                (3)
Pişirilerek Yapılan Cheese Cake I:

Malzemeler:
2 paket yulaflı bisküvi
70 gr. margarin ya da tereyağı (eritilecek)
1 çay kaşığı tarçın
5 yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya
2 kaşık un
1 limon kabuğu
1 limon suyu
2 paket labne peyniri
1 bardak tuzsuz lor peyniri

Yapılışı:
Bisküviler robottan geçirilir, tarçın ve yağ ile karıştırılıp, buzluğa konur.
Ayrı bir yerde, yumurta ve şeker çırpılır, vanilya ve un elenerek eklenir, çırparken labne peyniri ve lor peyniri eklenir. Limon rendelenir ve suyu sıkılır, bunlar da eklenerek çırpmaya devam edilir. 1 su bardağı seker ile birlikte krem şantiye ilave edilerek çırpılır. Daha sonra labne peyniri de ilave edilerek çırpmaya devam edilir.
Oluşan karışım bisküvinin üzerine konur, 175 derecelik fırında 25 dakika pişirilir. Sıcak sıcak fırından çıkar çıkmaz buzdolabına konur. Soğuyunca servise hazırdır.

                                (4)

Pişirilerek Yapılan Cheese Cake II:
Malzemeler:
1 paket yulaflı bisküvi
1/4 paket tereyağı
1 su bardağı dönülmüş ceviz
2 paket labne peyniri
3 paket pınar beyaz
1+1/4 su bardağı toz seker
1 limon suyu
1 paket vanilya
2-3 kasık mısır nişastası
6 yumurta

Yapılışı:
Bisküvi, ceviz ve tereyağı karıştırılıp, kelepçe kalıbın dibine yayılır ve buzdolabına konur. Diğer yanda 2 paket labne, 3 paket pınar beyaz blender ile yavaş yavaş karıştırılır. Toz şeker, limon suyu, vanilya, mısır nişastası  sırasıyla konarak çırpılır. Daha sonra tek tek yumurtalar ilave edilerek çırpmaya devam edilir. Kalıpta hazır bekleyen bisküvili karışımın üzerine dökülür. 180 derece fırında 45-50 dakika, üstü pembe oluncaya kadar pişirilir. Pisince fırın kapatılır, kek 20 dakika kadar sıcak fırının içinde bekletilir.
Arzu edilirse üstüne, 3 kaşık nişasta su ile ıslatılıp, vişne ve toz seker ilavesiyle pişirilen bir pelte yapılarak sos hazırlanabilir. Ya da çikolata sos ile zenginleştirilir. Buzdolabında soğutulup servis yapılır.

AFİYET OLSUN...

Güliz'in Pırasa Böreği...

Sevgili arkadaşım Güliz'le görüşmeyeli yıllar oldu. Bu tarif ne ki? O kadar çok tarif var onunla birbirimize verdiğimiz; sadece yemek, pasta, börek değil, hayata dair tarifler çoğu!
Özlemle şimdilik bu tarifini veriyorum arkadaşımın;

Güliz'in Pırasa Böreği

Malzemesi:
6 yufka
1 kg pırasa
2 sise soda(Üstü için)
4 yumurta
Biraz sıvı yağ

Yapılışı:
Pırasalar ince ince doğranır ve sıvı yağda kavrulur. İyice ölünce, karabiber ve tuz eklenir. Böreğin yapılacağı tepsiye 3 yufka üst üste yayılır. Üzerine pırasadan hazırlanmış olan harç serilip, geri kalan yufkalarla kapatılır. Arzu edilen boyutlarda kesilir. Başka bir yerde çırpılan yumurta, az miktar yağ ve sodalar karıştırılır. Kesilerek hazırlanan yufkaların üzerine bu karışım dökülür. Bu şekilde 15 dakika bekletilir. Daha önceden ısıtılmış alt-üst fırında pişirilir. Sıcak servis yapılır.

AFİYET OLSUN...

Internet’ten Un Helvası...

İş yerindeki en yoğun günlerimden birinde, canım o kadar çok un helvası çekmişti ki, Hazreti Google (!) mutlaka biliyordur deyip yazdım google'a, araştırdım. Onlarca tarif içinden bunu seçtim; eve geldim veeee, un var , yağ var, şeker var, niye yapmıyorsun Selda deyip yaptım. Ama ne yazık ki tarifi linkini not etmeden yazıp kaydetmişim. Çok güzel oldu. Tarif kiminse gönülden sevgiler...

Internet’ten Un Helvası

Malzemeler:
1 su bardağı sıvı yağ
2 su bardağı toz şeker
8 dolu tahta yemek kaşığı un
Fıstık

Yapılışı:
Yağ eritilir. Fıstıklar ve un katılarak, fıstıkların rengi biraz koyulaşıncaya kadar kavrulur.
Başka bir yerde hazırlanıp bekletilen şerbet üzerine dökülür. Karıştıra karıştıra kıvam elde edilir. Kaşıkla alarak bir tabağa dizilir ya da tümü bir kaba yayılarak, daha sonra keserek servis yapılır. Zeytinyağı ile yapıldığından sıcak veya soğuk servis edilmesi fark etmez.

Şerbeti:
Şeker bir tencereye konur, üzerine 2 parmak su çıkıncaya kadar su ilave edilir. Kaynatılıp beklenir.

AFİYET OLSUN...

13 Kasım 2011 Pazar

İdil'in Yasemin'den Öğrendiği Pişmaniyeli Pasta

İdil'in Yasemin'den Öğrendiği Pişmaniyeli Pasta

Ben bu pastayı sevgili arkadaşım İdil'in evinde yedim.
Aslında yemek daveti eşi Ahmet Dikencik, nam-i diğer Hemo'nun suşi davetiydi. Gerçekten harika suşiler hazırlamıştı o gece Ahmet. Sadece lezzeti değil Japon mutfağına uygun sofra düzeni de inanılmazdı. İdil, yemekten sonra, içkilerini yudumlamaya devam eden beyler ve kahve içen hanımlara bu güzel pastayı tatlı olarak sundu.  Ancak yiğidin hakkını yiğide verme konusunda kimsenin eline su dökemeyeceği arkadaşım İdil, bu tarifi bloguma yazacağım dediğimde, pastanın tarifinin Yasemin'e ait olduğunu onun adıyla yazılması gerektiğini söyledi. Dolayısıyla, bu pastanın adı İdil'in Yasemin'den öğrendiği Pişmaniyeli pasta oldu:)

Malzemeler:
1,5 paket yulaflı bisküvi
1 paket Krema
3 yumurta sarısı (akları ayrılır ve ayrıca kullanılır)
250gr şeker
1 paket vanilya
1,5 paket labne peyniri
Kelepçeli pasta kalıbı

Yapılışı:
Bisküviler robot kullanılarak ince bir şekilde çekilir ya da havanda dövülür. (Eğer diyet sorununuz yoksa; kum haline gelen bisküviler, oda sıcaklığında bekletilen bir miktar yağ ile karıştırılırsa daha iyi tutunur!)
Kelepçeli kalıbın dibine çekilen bisküviler arzuya göre yağlı yada yağsız şekilde   yayılır ve buzluğa kaldırılır. Ayrı bir kapta krema ve vanilya çırpılır. Başka bir yerde yumurta sarıları, seker ve labne peyniri çırpılır. Üçüncü bir kapta ise yumurtaların beyazları kar haline getirilir.
Bu uç karışım daha sonra, tahta kasık yardımıyla birbirine yedirilir ve bisküvilerin üzerine dökülür.
1 gece buzlukta bekletilen pasta, servis yapılmadan önce üzerine pişmaniye didiklenir. Pişmaniye didiklenirken buzluktan çıkan pasta, rahat kesilebilmesi için biraz da yumuşamış olur.
Servis sırasında pastanın çok erimemiş olmasına dikkat edilmelidir.
Gerçekten görüntüsü harika ve çok lezzetli...

AFİYET OLSUN...

Not: Az sayıda misafire ikram edilecek ise, kalan kısmı daha sonra da ikram edebilmek veya yiyebilmek amacıyla, servis hızlı yapılmalı ve pasta dışarıda çok bekleyip erimeden buzdolabına geri konmalıdır.

İdil'den Limonlu Parfe

Malzemeler:
3 yumurta
3 limon
3 kutu krema
2 su bardağı şeker
20-25 adet petit beurre bisküvi

Yapılışı:
Yumurta akları kar haline getirilir. Daha sonra seker ve yumurta sarıları da ilave edilip birlikte çırpılır. Limonlar rendelenir, suyu sıkılır ve krema da ilave edilerek çırpma isine devam edilir. Bu arada bisküviler robotta toz gibi çekilir. Yağlanmış kalıba varsa elek veya süzgeç kullanılarak elenir. Üzerine daha önce hazırlanan sos dökülür ve donması için buzluğa konur. Servisten önce üzerine biraz daha bisküvi eklenir.
Pişmaniyeli pastada olduğu gibi, daha sonra yenebilmesi için servis yapıldıktan sonra, dışarıda çok bekletilmeden buzluğa geri konmalıdır.

AFİYET OLSUN...

Zehra Abla'nın Mısır Nişastalı Kurabiyesi

Bu tarife pek çok kez, pek çok yerde rastladım. Ama bana kendi el yazısıyla yazıp veren Zehra'ya teşekkür edip, buradan sizlerle onun adıyla paylaşmak istiyorum. Sanırım o sıralarda yeni evlendiğim için, aileye son gelen gelin olarak, yaşça küçüğüm diye abla derdim Zehra'ya. Şimdi ise direk adıyla hitap ediyorum, ama tarifte böyle kalmış ve hatta tarifi kendisi böyle vermiş. Ben de size aynen aktarıyorum.
                   
Zehra Abla'nın Mısır Nişastalı Kurabiyesi

Malzemeler:
1 bardak şeker
2 yumurta
2 paket mısır nişastası
2,5 çorba kaşığı un
1 paket eritilmemiş margarin
2 çay kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya

Yapılışı:
Hepsi birlikte yoğrulur. Sıcak fırına verilir. Tepsiyi yağlamaya gerek yoktur. Arzu edilirse kurabiyeler, hamur ikiye ayrılıp yarısına kakao eklemek suretiyle iki renkli olarak hazırlanabilir.

Not: Kurabiye sekli verilerek tepsiye dizildikten sonra, üzerlerine herhangi bir sise kapağı bastırılarak şekil verilirse, piştikten sonra kurabiyeler mantara benzer bir şekil alır.

AFİYET OLSUN...