30 Aralık 2011 Cuma

Sıcak Şarap...












Sıcak şarap denince benim aklıma ilk gelen şeyler kış, dağ ve kayak olmuştur hep. Henüz dağ ve kayak planı olmadığına göre, kış kısmını yeterli bulup, hazır yılbaşı gibi bir bahane de varken evde sıcak şarap üretmek ve sonra da mecburen sevgili arkadaşlarımızla birlikte tüketmek iyi bir fikir gibi geldi bana. Aralık ayında Konya’ya yaptığımız ziyaret sırasında, tamamen tesadüf eseri toprak şarap kadehleri de almıştık zaten. Farkında olmadan hazırlık yapmışız sanırım sıcak şaraba...
Daha önce kesip sakladığım gazete yazıları vardı sıcak şarap tarifleriyle ilgili, ama ben yine de; ‘sıcak şarap nasıl yapılır?’  araştırmasına giriştim ve tabi ki ‘google sağolsun’ bol bol bilgi edindim sıcak şarabı hazırlamadan önce. Eşe dosta da sorunca ortaya güzel bir tarif çıktı. Herkesin ilk söylediği şey ‘dikkat et, sakın kaynatma’ idi. Bazı gourmet arkadaşlar da ‘toprak kadehte içilmezse tadı çıkmaz ama’ diye uyardılar! ‘Toprak kadehte içilmesi gerekir’ diye bir şart yok,  ama ilk kullanıldığı yüzyıllara bakılacak olursa muhtemelen toprak kadeh kullanmışlardır diye düşünüyorum bu sıcak şarabı keşfedip içenler.
İşte gazetelerden, internetten, arkadaşlardan toplanıp ortaya çıkan sıcak şarap tarifi:
Sıcak Şarap
Malzemeler:
Cabernet sauvignon, Merlot veya Chinati kırmızı şarap
Contreau
Grand marnier
Cognac
2 adet portakal (1 Portakalın kendi ve diğer portakalın suyu)
Karanfil (1 şişe kırmızı şarap için 8 adet)
Çubuk tarçın (1 şişe kırmızı şarap için 3 çubuk)
1 adet vanilya çubuğu (1 şişe kırmızı şarap için)
Kahverengi şeker (1 şişe kırmızı şarap için 7 yemek kaşığı) veya bal, ya da ikisi de yarı yarıya
Bodrum mandalinası kabuğu ve suyu (ya da normal mandalina)
Arzuya göre elma, ayva ve kuru üzüm, hatta badem de konabilir.
Yapılışı:
Kırmızı şarap havalandırılarak tüketilir, söylenene göre şarap bu şekilde uyandırılır! Bu yüzden tercih edilen şarap öncelikle havalanması için bir kaba boşaltılır.
Henüz şarap oda sıcaklığında iken, arzuya göre dörde bölünmüş ve çekirdekleri alınmamış bir elma, dörde bölünmüş ve çekirdekleri alınmamış bir ayva ve yarım çay bardağı kuru üzüm de şarabın içine konabilir.
Şarap havalanırken, diğer bir yanda başka bir tencereye az bir miktar su konur ve içine yaklaşık 7 yemek kaşığı esmer şeker  veya 1 çay bardağı bal ya da her ikisi de yarı yarıya eklenerek kaynatılır. Kaynadıktan ve şekerler eridikten sonra oda sıcaklığına gelene dek soğumaya bırakılır.
Çubuk tarçın, sıkılmış 1 adet portakal, üzerine karanfiller batırılarak alt ve üst kısmı kesilmiş başka bir portakalın tamamı (içi görünür hale gelecek), Bodrum mandalinası kabuğu ve suyu (ya da normal mandalina veya limon) bir araya getirilerek aynı tencereye konur.
Bunların üzerine tercih edilen şaraptan bir miktar konulur. Azar azar, Contreau ve Grand Marnier eklenir. Kısık ateşte bırakılır, bu sırada aromaları da birbirine karışır.
Yavaş yavaş şarap ilave edilir ve karışımın kaynamasına izin verilmez. Hep kısık ateş kullanılır. Eğer kaynayacak gibi olursa, ateş söndürülür, tekrar açılır.
Kaşık olarak tahta kaşık kullanılmalı ve aromaları birbirine karıştıkça şarap ilave edilmelidir.
Arada bal ve su da ilave edilebilir (sulandırmadan çoğaltmak için).
Gerçekten istenilen kıvama ulaşıldığı ara sıra tadılarak ve eklemeler yapılarak anlaşılır.
İstenilen kıvama gelince varsa toprak şarap kadehleriyle servis yapılır.
Afiyet Olsun…

Not: İstenilen kıvama gelinceye kadar tadarken hafif çakır keyif olmak mümkündürJ. Eğer çakır keyifliği aşarsanız misafirlerinizle başkası ilgilenmek zorunda kalabilir. Bu yüzden tatma işini abartmamakta fayda var diyebilirim.

27 Aralık 2011 Salı

Reyta'nın Tiramisu Tatlısı

Ben bu güzel tarifi yıllar önce (yani şu anda onsekiz yaşında olan kızım birbuçuk yaşındayken) eltim Reyta'dan aldığımda, aşağıdaki tarifte labne peynirine alternatif olarak yazdığım İtalyan Mascarpone peynirinin adını dahi bilmiyordum. Hatta labne peyniri bile çok yeniydi hayatımızda o zamanlar. Çok sevgili arkadaşımız Taner'i İtalya'da çalıştığı 1999 senesinde Milano'da ziyarete gittiğimiz sırada eşi Yurdagül bizim için Tiramisu hazırlarken öğrendim mascarpone peynirinin bu tatlıda kullanıldığını. Cam kare bir kaba özel olarak tiramisu için satılan kedidili bisküvilerinden ıslatıp kat kat koymuştu Yurdagül. Arasına da mascarpone peyniri ile yapılmış kremadan kullanmıştı. O sıralarda tabi ki henüz Türkiye'ye gelmemişti İtalyanların bu meşhur peyniri. Dört-beş paket peyniri eşimden gizli bir şekilde valizimde getirdiğimi hatırlıyorum. Daha sonra Bebek'te bir şarküteride rastlayıp yurtdışından taşımaktan kurtuldum. Şimdilerde ise marketlerde bulmak mümkün. Ama bulunamasa da labne peyniri gayet iyi iş görüyor, üstelik daha da ucuza mal ediliyor. Tarifin orijinal halinde mascarpone peynirinden ve tarifte adı geçen kedidili bisküvilerinden söz edilmiyor zaten. Demek istediğim onlar kullanılmasa da harika bir lezzetle karşılaşacaksınız bu tarifi uyguladığınızda. Zevkle yapmanız ve afiyetle yemeniz dileğiyle...

Malzemeler:
1 adet ikiye yada üçe bölünmüş hazır kek veya15-20 adet tiramisu yapımı için satılan kedidili bisküvisi

Keki ya da Bisküvileri Islatmak İçin Malzemeler:
2 çorba kaşığı nescafe
1 su bardağı ılık su
Yarım su bardağı portakal suyu
Arzuya göre 2 çorba kaşığı konyak vb.
2 çorba kaşığı esmer toz şeker


Krema İçin Malzemeler:
2 su bardağı süt (1/2 kg süt)
2 çorba kaşığı un
1 ya da 2 adet yumurta sarısı
4 çorba kaşığı şeker,
1 paket vanilya,
200 gr labne peynir ya da mascarpone peyniri
1 çorba kaşığı kakao (Üzerine serpmek için )

Hazırlanışı:
Öncelikle bir adet bira bardağında; 2 çorba kaşığı nescafe, 2 çorba kaşığı toz şeker, 1 su bardağı ılık su, yarım su bardağı portakal suyu (istenirse portakal suyu daha fazla, su daha az konabilir) ve arzuya göre 2 çorba kaşığı konyak (veya viski, brandy vb...) karıştırılır. Bu karışım kullanılarak kedidili bisküvileri (yada kek) bir kalıba veya tabağa yerleştirildikten sonra güzelce ıslatılır. Nescafeyi şeker katmadan sade olarak da hazırlamak mümkündür.
Diğer bir tarafta süt, un, yumurta sarısı ve şeker, muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Pişince, vanilya ve labne peyniri (ya da mascarpone peyniri) eklenerek mikserle 5 dakika kadar çırpılır. Kremanın ılınması beklenir ve kedidili bisküvilerinin üstüne dökülür (eğer kek ile yaparsanız, zaten ortadan iki yada üçe bölünmüş olarak satılan keklerin arasına sürülür ). Kedidili bisküvilerinin üstüne dökülmüş şekilde tek kat olarak da bırakılabilir, arzu edilirse bu işlem kat kat yapılarak yüksek bir tiramusu da elde edilebilir. Kedi dili bisküvisi kullanılıp tek kat olarak hazırlandığında kesip servis yapması daha kolaydır, hatta tek tek tabaklara konarak da  (örneğin dört adet bisküvinin üzerine krema dökmek gibi...) direk servise hazır hale getirilebilir. Hazırlanan Tiramusu mutlaka en az 2-3 saat buzdolabında bekletilir. Buzdolabından çıkarılınca, minik çay süzgeci ile üstüne kakao serpilir ve arzuya göre çikolata vb. ile süslenir. Servise hazırdır.

Afiyet olsun...

Not: Bir kez Milano'dan başlayıp Floransa'ya,  başka bir kez Milano'dan başlayıp St. Tropez'ye kadar uzanan güzel seyahatlerimizin anısına, bu seyahatlerin mimarı Yurdagül ve Taner'e bol bol selamlar...

26 Aralık 2011 Pazartesi

Şule'den Uzak Doğu Lezzetleri

Tavuk Kanadı

Malzemeler:
1 kg tavuk kanadı
1 kahve fincanı bal
2 kapak soya sosu
Beyaz susam

Yapılışı:
1 kg tavuk kanadı güzelce yıkanır, 1 kahve fincanı bal, 2 kapak soya sosu ve beyaz susam  ile güzelce harmanlanır. Daha sonra cam bir kaba konulur, orta hararetli fırında kızarıncaya kadar pişirilir. Pişen taraf alt üst edilir, böylece her iki tarafın da kızarması sağlanır. Fırından çıkan kızarmış tavuk kanatları servise hazırdır.


Fried Rice

Malzemeler:
2 su bardağı pirinç
1 adet yumurtadan yapılmış omlet (ince ince kesilerek)
2kapak soya sosu
Aşağıdaki malzemeler ağız tadına ve arzuya göre seçilir;
Salam (ince ince kesilerek)
Mantar (ince ince kesilerek)
Bezelye
Havuç (ince ince kesilerek)
Karides
Tavuk (ince ince kesilerek) vb...
Tuz

Yapılışı:
2 su bardağı pirinç bir gün önceden haşlanır ve buzdolabına konur. Yukarıda sayılan malzemeler 2-3 kapak soya sosu ile birlikte kavrulur. Daha sonra haşlanmış pirinçle karıştırılıp, garnitür ya da meze olarak sunulur.

Afiyet Olsun...

Yılbaşı Menüsü İçin İdeal bir Lezzet 'Perde Pilavı'

Arnavutköy Korkmaz Yiğit Lisesi’nde öğretmenlik yaptığım ve okulun sosyal etkinliklerinden sorumlu olduğum 2005-2006 Eğitim-Öğretim döneminde ‘Gelenek ve Göreneklerimiz’ adı altında çok güzel bir etkinlik düzenlemiştik. Sınıf öğretmenliğini yürüttüğüm 10-D alan sınıfı öğrencileri bu günü hazırlarken bana çok yardım etmişlerdi. Özel olarak Tahtakale’den aldığımız gözleme sacında Hacer Hanım’ın üzerine okulun folklör kıyafetlerinden giyip ‘Hacer Ana’ kimliği ile pişirdiği gözlemeleri,  ben ve kız öğrencilerim aynı kıyafetlerden giyip misafirlere dağıtmıştık. Herkes evinde Türk lezzetlerine uygun yemekler, sarmalar, börekler, tatlılar yaptırmıştı annelerine. Bu güzel yemeklerden biri, hatta günün en gözde yemeği, ‘Perde Pilavı ‘idi. Günün Beşiktaş Kaymakamı Nihat Nalbant Bey'in kızı Betül benim öğrencimdi ve annesi onca kalabalığa bu güzel yöresel pilavı yapıp getirmişti. Kendisi de bu güzel güne eşi ile birlikte katılmıştı. Tabi ki daha sonra bu güzel pilavın tarifi bana yazılı olarak da geldi. Biraz uğraşlı ama inanılmaz lezzetli…
Betül'ün Annesinin Perde Pilavı
Malzemeler:
1 bütün tavuk veya göğüs eti (hindi eti de olabilir)
3 su bardağı pilavlık pirinç
4,5 su bardağı tavuk suyu
3 çorba kaşığı tereyağ
15-20 adet sıcak suda bekletilerek kabukları soyulmuş badem (dışındaki hamuru süslemek için)
15 adet sıcak suda bekletilerek kabukları soyulmuş badem (pilavın içine)
Dolmalık fıstık
Kuş üzümü
Karabiber
Tarçın
Tuz
Hamuru İçin:
2 veya 3 yumurta
2 çorba kaşığı yoğurt
½ çay bardağı sıvı yağ
½ paket kabartma tozu
Tuz
Yapılışı:
1 bütün tavuk veya göğüs eti bol su ile haşlanarak pişirilir. Tavuğun suyu süzülür, deri ve kemiklerinden ayrılır. Pilava konmak üzere 4,5 bardak tavuk suyu sıcak olarak bekletilir. Daha önce ayıklanıp, nişastası gitmesi için güzelce yıkanan ve ılık tuzlu suda beklemeye bırakılan 3 su bardağı pirinç tel süzgeçten süzülür, 3 kaşık tereyağı ile teflon pilav tavasında kavrulur. Pirinçler şeffaflaşınca, 1 ölçü pirince 1,5 ölçü su hesabına uyularak;  4,5 bardak sıcak tavuk suyu pirinçlerin üzerine dökülür, tuzu atılır ve iyice karıştırılır. Kapağı kapatılır, bir daha açılıp karıştırılmadan 3-5 dakika hararetli ocakta daha sonrasında ise altı kısılarak pişirilir. Pilav pişince bir peçete ile üstü örtülerek, tencerenin kapağı kapatılır ve demlenmeye bırakılır.
Diğer bir yandan dolmalık fıstık ve sıcak suda bekletilerek kabuklarından ayrılmış bademler pembeleşinceye kadar az yağda kavrulur. Kuş üzümleri sıcak suya konur ve şişmesi sağlanır, varsa üzümlerin sapları ayıklanır. Demlenmeye bırakılmış pilav bir tepsiye dökülür, kavrulan fıstık ve bademler pilavın içine atılır ve karıştırılır. Daha sonra sırasıyla; şişmeye bırakılan kuş üzümleri, arzu edilen miktarda tarçın ve karabiber de pilava katılarak karıştırılır. Karışım tepside bekletilir.
Pilav beklerken; 2-3 yumurta, 2 kaşık yoğurt, yarım çay bardağı sıvı yağ, tuz, yarım paket kabartma tozu ve aldığı kadar un kullanılarak yumuşak bir hamur hazırlanır. Hamurun 1/3’ ü daha sonra pilavın üzerini kapatmak için ayrılır. Kalan hamur (2/3’ü) merdane ile mümkün olduğu kadar açılır. Açılan hamur yufkadan daha kalın olacaktır. Fırına girebilecek bir kap ayarlanır (cam fırın kabı ya da sapsız teflon tencere). Bu kap margarin ya da tereyağı ile iyice yağlanır. Kabukları ayrılmış bademlerden kabın dibine günün anlamını belirten bir şekil yapılarak ya da bir isim yazılarak süsleme yapılır. Bu süslemenin üzerine merdane ile daha önce açılmış olan hamur yavaşça alınarak, bastıra bastıra ve kabın içini tamamen kaplayacak şekilde dikkatlice yerleştirilir. Bu hamurun üstüne pilavın yarısı yerleştirilir ve bastırılır. Pilavın üstüne, daha önce kemiklerinden ayrılmış olan tavuk parçaları yerleştirilir ve bastırılır. Tavuklar arada kalacak şekilde pilavın diğer yarısı da konur ve bastırılır. Son olarak, kalan hamur da merdane ile açılarak en üste yerleştirilir. Kenar bölümünden birleştirilerek hamur bir bütün hale getirilir. Fırına konur. Pembeleşinceye kadar pişirilir. Piştikten sonra uygun bir tepsiye ters çevrilir. Kek dilimi gibi kesilerek sıcak sıcak servis yapılır.

Afiyet Olsun…
Not: Belki yeni yıla girerken hindi ile pişirebilir, bademlerle de 2012 yazarak günün anlam ve önemine uygun bir menü oluşturmuş olursunuz. Ailenize ve misafirlerinize sürpriz de olur. Ben ikinci kez yaptığımda pilavın içine badem, fıstık ve üzümleri koyduğum sırada incecik doğranmış taze dereotu, nane ve maydanoz koymuştum. Biraz da tatlı toz kırmızıbiber! Böyle de çok güzel oldu, bilginize...

Kayınvalidemin Rulo Böreği...

Öğrencilik yıllarınızı ailenizden uzakta daha doğrusu başka bir şehirde geçirirseniz ve bir gün, bir arkadaşınız, çok acıktığınız bir sırada, buzdolabının buzluğundan börek çıkarıp pişirirse, hem şaşırır hem de sevinirsiniz. Hele börek çok lezzetliyse, afiyetle yer ve karnınızı doyurursanız keyfinize diyecek yoktur. Ama bu arkadaşınız bir erkekse böreği çok beğenseniz de tarifini soramazsınız! Çok iyi bilirsiniz ki arkadaşın marifetli annesi, oğlunun çok sevdiği börekten pişirmiş, ancak pişip gelen bu böreğin daha ilk geceden biteceğinin de bilinciyle, buzlukta saklamak üzere bol bol hazırlayıp çiğ olarak da yanına koymuştur.J
İşte benim rulo börekle tanışmam aynen böyle olmuştur. Böreğin tarifini, yıllar sonra bugünkü kayınvalideme; ‘Anne ya, Hakan üniversitedeyken bize buzluktan çok güzel bir börek çıkartıp pişirmişti. Nasıl yapmıştın anlatsana…’ diyerek sormuştum. O gün yazdığım tarifi bugün size aynen aktarıyorum. Ben yıllarca pişirdim, aniden bir misafir gelirse hazırda bulunsun diye buzluğumda da bulundurdum. Açıkçası tarif kutumda karşıma çıkmasa, unutup gitmiştim. Şimdi bunları yazarken ve 23 sene önceki anımı sizlerle paylaşırken, yüzümde oluşan gülümsemeyi tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde! Sevgiyle pişirin…
Rulo Börek
Malzemeler:
1 kg yufka
½ paket margarin
2 adet patates
1,5 su bardağı süt (püre için)
2 yumurta
1 su bardağı kaşar peyniri
Pul biber
Karabiber

Yapılışı:
½ paket margarin eritilir. 2 adet patates haşlanır ve püre yapmak üzere süt, yağ ve yumurta ile beraber ezilir. Pul biber, karabiber de bu karışıma ilave edilir. Yufkalardan bir tanesi uygun bir yere serilir. Daha önceden hazırlanan püre yufkanın üstüne sürülür. İkinci yufka serilir. Malzeme tekrar ikinci kat yufkanın üzerine de sürülür. Üçüncü kat yufka da serilir. Üzerine tekrar malzeme sürülür. Bundan sonra üst üste konarak hazırlanan yufka katmanları dikkatlice rulo yapılır. Rulo yapılırken yufkalar çok sıkmadan yuvarlanır. Daha sonra rahat kesebilmek için, rulo yapılan yufkaların biraz tutunması beklenir ve tutunduktan sonra parmak inceliğinde kesilir. Önceden yağlanmış fırın tepsisine yan yana dizilir. Böreklerin üzerine kaşar peyniri rendesi konur. Orta hararetli fırında pişirilir. Sıcak sıcak servise hazırdır.
Afiyet Olsun…
Not: Buzdolabında saklamak isterseniz, birbirine yapışmasını engellemek için, derin dondurucuya koymadan mutlaka ruloları dilimleyin ve dilimleri bir kutuya yan yana dizip, her sıranın üzerine naylon serin. Böylece hepsi çözülmeden, istediğiniz zaman kişi sayısına göre çıkarıp pişirebilirsiniz.

Televizyon Programından Not Aldığım Adana Lezzetleri...

Mücirim Köftesi  (Etli mücver)
Malzemeler:
1 kg orta yağlı dana kıyma
10 yumurta
1 demet maydanoz
3 küçük diş sarımsak
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
Bayat ekmek (3 dilim kadar, ufalanmış)
Arzuya göre kırmızıbiber
Yapılışı:
Tüm malzemeler karıştırılır. Top top yapıp hafif yağlanmış yanmaz tavada kızartılır. Peçetenin üzerine alınır, yağı peçeteye geçtikten sonra kayık bir tabağa alınır. Servise hazırdır.

Sirkeli Sübere
Erişte hamuru için malzemeler:
2 su bardağı un
1 yumurta
1 fiske tuz
1 çay bardağı un
Hamur içe doğru yoğrulur. Yuvarlak yapılıp dinlenmeye bırakılır, dinlenirken peçeteyle örtülür. Daha sonra bol bol unlayarak açılır. Şeritlere ayrılır, üst üste konan şeritler kare kare kesilir. Makarna gibi haşlanır. Yapışmasın diye tuzlu suda ve zeytinyağı ile haşlanır.
Kıyma harcı için:
300 gr kıyma
1 çay bardağı sirke
1 büyük soğan
2 büyük diş sarımsak
1 yemek kaşığı salça
1 kaşığı tereyağı
Zeytinyağı
Yapılışı:
Kıyma, soğan, sarımsak birlikte kavrulur, salça eklenir, biraz daha kavrulur, üzerine sirke dökülür. Haşlanan erişte hamurları sulu sulu cam bir kaba alınır. Kıyma harcı bu karışımın üzerine dökülür.
Sıcak olarak servise hazırdır.

Saraylı Tatlı
Malzemeler:
2 su bardağı un
2 kaşık yoğurt
2 yumurta
2 kaşık tereyağı
1 fiske tuz
Ceviz
Ay çiçek yağı (kızartmak için)
3 yumurta
3 kaşık tereyağı
Yapılışı:
Un, yoğurt, yumurta, tuz ve yağdan oluşan bir hamur tutulur. Tutulan bu hamur 4 eşit parçaya bölünür ve parçalar tek tek gözleme gibi açılır. Ayrı bir yerde; 3 kaşık tereyağı eritilir, 1 yumurta ile karıştırılır. Bu malzeme açılan hamurların üzerine sürülür. Malzeme sürüldükten sonra hamurlar gözleme gibi kenarlarından katlanır.
Diğer bir taraftan 2 su bardağı şeker ve 2 su bardağı su ile şerbet yapılır. Buz gibi soğutulur.
Gözleme gibi katlanan hamurların iki tanesi üst üste konarak ince bir şekilde tekrar açılır. Üstüne yumurta ve yağlı harç sürülür ve dövülmüş cevizler de araya gelecek şekilde yufkanın üzerine serpilir.  Gözleme gibi katlanmış bekleyen diğer  iki hamur da üst üste konarak ince bir şekilde açılır ve böylece ikinci parça oluşturulur. Bu parça cevizlerin üzerine yayılır ve iki yufka kenarlarından elle bastırılarak yapıştırılır.
Oluşan yeni yufka altı eşit parçaya bölünür ve bu parçalardan tekrar kesilerek kareler yapılır, kare parçaların da kenarları el yardımıyla bastırılarak yapıştırılır. Tüm bu oluşturulan parçalar ay çiçek yağında kızartılır, sıcakken soğutulmuş şerbete atılır, çıkarılır, kıtır kıtır olmasına özen gösterilir…
Servise hazırdır.
Afiyet Olsun…

Eski Komşum Hale Hanım’ın Tartı

Hale Hanım’ın Tartı

Malzemeler:
200gr margarin (oda sıcaklığında)
2 kaşık yoğurt
2 nescafe fincanı un
Tuz
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri

Beşamel Sos İçin:
2 su bardağı süt
1çorba kaşığı un
½ çorba kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı tuz

Sosun Yapılışı:
Bir tencereye yağ ile un konulur, hafif hararetli ısıda miyane kavrulur(yağ ile un birbirine yedirilir). Devamlı karıştırılarak yavaş yavaş süt ilave edilir. Tuz atılıp muhallebi kıvamında pişirilir.

Tartın Üzerine Konabilecek Malzemeler:
Mevsimine göre 3 adet herhangi bir sebze; (kabak, patlıcan vb.) veya 1/2 kg. doğranmış mantar
½ demet dereotu veya maydanoz (sebzenize hangi ot yakışırsa)
Karides (Balık menüsüne göre ara sıcak olarak servis edilecekse)


Tartın Yapılışı:
200gr margarin eritilmeden, 2 kaşık yoğurt, 2 nescafe fincanı un ve tuz ile bir hamur yoğrulur. Daha önceden yağlanmış tart kalıbına kenarlarına da bastırılarak iyice yayılır, ayrı bir yerde pişirilip soğutulmuş beşamel sos hamurun üzerine dökülür.  Sosun üzerine dereotları ince ince doğranarak serpilir. Bunun üzerine rendelenmiş kaşar peynirinin yarısı serpilir. En üste soyulup verev verev ve ince bir şekilde doğranmış kabaklar (veya mevsimine göre herhangi bir sebze) balıksırtı dizilir ve orta hararetli alt-üst fırına verilir. Üzeri kızarınca kaşarpeynirin diğer yarısı da serpilip tekrar fırına verilir. Kaşar peynirler eriyince çıkarılır. Servise hazırdır.

AFİYET OLSUN…


Not: Eski komşum Hale Hanım’ın içine beşamel sos koyarak hazırladığı ve ara sıcak olarak balığın yanında karidesli, etin yanında mantarlı çeşnilerle sunduğu küçük tartların tarifidir bu tarif aslında. Yazlık evimizin bahçesinden gelen kabakları ne yapacağımı şaşırdığım bir gün, bu tarifteki hamuru yaptım. Hamuru büyük tart kalıbına serdikten sonra, dilimlediğim kabakları yine bahçeden gelen dereotlarıyla harmanlayıp beşamel sosun üstüne verev bir şekilde dizdim. Fırına koyup biraz üstünün kızarmasını bekledikten sonra çıkarıp, rendelenmiş kaşar peynirini serpeleyip, üstüne de biraz kırmızı biber attıktan sonra tekrar fırına verdim. Ortaya çıkan gerçekten bambaşka bir şeydi. Şans eseri oluşan bu ‘kabaklı turta’ tarifini, ‘benim kabaklı turtam’ diyerek eşe dosta içim çok rahat olarak dağıttım senelerce. Yine de her zaman orijinal halinin küçük kalıplarda yapılıp ara sıcak olarak istenilen malzemeyle hazırlanabildiğini ve tarifin de eski komşuma ait olduğunu söylemeden edemedim.

23 Aralık 2011 Cuma

Yaptığınız Elmalı Keki Arkadaşınıza Götürmek İçin Nasıl Paketlersiniz?


Eğer evinize hediye gelen çiçeklerin tüllerini atmayıp saklıyorsanız işiniz kolay, dışarıdan satın almaya gerek kalmadan sakladığınız tül vb. malzemeyi masanızın üstüne serin. Bunun üstüne de keki koyacağınız tabağı ya da kekin altına koymayı planladığınız tabanı yerleştirin. Daha sonra bahçenizdeki ya da çevrenizdeki bir bahçedeki azgın bir sarmaşıktan yapraklar koparın. Korkmayın siz kopartmasanız da daha sonra bu yapraklar budanmak zorunda kalıyor!
Kekinizi oturtacağınız tabağın üstüne güzelce yaprakları dizin, sonra da dizdiğiniz yaprakların üstüne keki yerleştirin.
En sonunda alta koyduğunuz tül vb. malzemenin uçlarını yukarıda kavuşturarak bir iple bağlayın. Bağladığınız yerden sarmaşık yapraklarını da bir kez dolayın. Yapmış olduğunuz keke göre (elma, portakal, havuç vb.) küçük bir meyva ile süsleyin.
Kekiniz hediye götüreceğiniz ziyaret için hazırdır:)

Not: Ben hiçbir şeyi atmaya kıyamadığım için evim çöp ev olmaya aday, ama bir vesileyle sonradan kullanmak da hoşuma gidiyor.

22 Aralık 2011 Perşembe

Pınar'dan Armut Şeklinde Patatesli Mantar...

ÇOK HOŞ DURUYOR. BİLGİLERİNİZE EFENDİM. LOVE YOUU VE ŞİMDİDEN MUTLU UNUTULMAZ BİR YIL DİLİYORUM. Pınar

http://www.lciturkiye.com/sayfa/1191/0/Armut-Seklinde-Patatesli-Mantar 

Lale’nin Egg Nog Tarifi…


Lale’nin Egg Nog Tarifi…
Yılbaşında ya da öncesinde evinde parti vermeyi planlayanlar için Lale arkadaşımın bu tarifi partinize renk katabilir.
Egg Nog
Malzemeler:
6 adet çırpılmış yumurta
2 su bardağı süt
1/3 su bardağı toz şeker
2 ya da arzuya göre 4 çorba kaşığı rom ya da brandy
2 ya da arzuya göre 4 çorba kaşığı viski
1 ya da 2 poşet vanilya
2 çorba kaşığı şeker
Arzuya göre üstüne konmak üzere toz tarçın
Arzuya göre süslemek için bardağın içine konmak üzere çubuk tarçın
Yapılışı:
6 adet çırpılmış yumurta, 2 su bardağı süt, 1/3 su bardağı toz şeker bir arada çırpılır, orta ateşte ılık hale getirilir ve daha sonra çırpma işlemi yaptığınız kap, içinde buzlar olan bir başka kabın içerisine oturtulur ve soğutulur. Diğer bir yanda, 2 ya da arzuya göre 4 çorba kaşığı rom ya da brandy, 2 ya da arzuya göre 4 çorba kaşığı viski, 1 ya da 2 poşet vanilya, 2 çorba kaşığı şeker karıştırılır. Soğumaya bırakılan karışıma eklenir ve 4 saat kadar bekletilmek üzere buzdolabına konur. Üzerine tarçın eklenerek, ya da içine çubuk tarçın konarak ikram edilebilir.
Not: Yılbaşında ya da öncesinde evinde parti vermeyi planlayanlar varsa partiye başlarken ya da sonlarına doğru artık yeme içmenin sınırı aşıldığında egg nog ile devam etmek iyi bir fikir. Arzu edenler için aşağıdaki linki de paylaşıyorum. Çok çeşitli egg nog tarifleri var, ama benim blogumda sadece arkadaşlarımın, eşimin, dostumun tarifleri bulunur, verdiğim linkler bilginize sunmak içindir.

Saadet Öğretmen'in Un Kurabiyesi...

Bugün 22 Aralık Perşembe… Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki 4 senelik ‘AB Proje Koordinatörlüğü’ görevlendirilme sürecim sonrasında kullandığım altı aylık ücretsiz iznimin bitip, yeni görevime dönüşümün dördüncü günü. Yeni görevim Ortaköy Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi Müdür Yardımcılığı. Aslında görevim yeni değil, hatta iki buçuk senedir kadrom bu şekilde. Ama yine de okulda ilk günlerim. Her ne kadar çeşitli projeler için okulun eski müdürleri ve öğretmenleri ile birlikte çalışmalar yapmışlığım olsa da, her gün mesaimin başladığı yeni bir mekanda ve yeni görev tanımları altında çalışacağım. Alışmak da zaman alacak normal olarak.
Dün yatılı öğrencilerle ilgilenen Müdür Yardımcısı arkadaşımız Nalin Hanım idareci arkadaşları un kurabiyesi eşliğinde çay içmeye davet etti. Zaten haftanın ilk gününe de, Müdürümüz Nazife Hanım’ın Trabzon’dan hususi olarak getirdiği fasulye turşusundan yapılan kavurma ikram ettiği nazik kahvaltı daveti ile başlamıştık. İş hayatımız ya da günlük hayatımızda sosyalleşirken veya birbirimizi tanımaya çalışırken kaynaşmanın en güzel yolu sofra ortamları galiba. Gerçekten de işe yarıyor. Yaptığımız ilk toplantı son derece samimi bir ortamda geçti bu sayede. Nalin Hanım'ın çay daveti de pekiştirdi bu kaynaşmayı.
Okulda her Çarşamba, yatılı öğrenciler için tatlı, tuzlu bir şeyler yapılıp akşamları çayla birlikte ikram ediliyormuş. Nalin Hanım da bize çayın yanında, okulun yeme-içme öğretmeni Saadet Hanım tarafından aynı bölümün öğrencileriyle birlikte pişirilen un kurabiyelerinden ikram etti. Çok lezzetliydi doğrusu, üstelik çok sayıda kişiye hazırlandığı için Saadet Hanım’ın nüktedan bir şekilde söylediğine göre; malzemeler göz kararı kullanılmış, hatta sadece yumurta akı kullanılması gerekirken, ziyan olmasın diye yumurtaların sarıları da hamurun içine katılmış. Saadet Hanım daha sonra tarifi bana gerçek ölçüleriyle verdi. Yapılışını tarif ederken de çok tatlıydı. Öğrencilere anlatır gibi; ‘hamuru okşar gibi yavaş yavaş yoğur, yoksa yayılır kalır’ ya da ‘pudra şekerinin tamamını içine koyup, üstüne de serpince tadı çok olur, yarı yarıya koymak daha iyi olur’ deyişi, tarifte sıvı yağların karıştırılarak kullanılmasının kurabiyeyi  ‘kıyır- kıyır’ yapacağını belirtirken ki  vücut dili ve öğretmen edası bana ilk defa bu işin öğretmenliğini yapan birinden tarif almanın faklılığını yaşattı. Ellerine, yüreğine sağlık Saadet Öğretmenim…
Saadet Öğretmen'in Un Kurabiyesi...
Malzemeler:
1 paket margarin ya da tereyağı
1 su bardağı zeytinyağı (herhangi bir sıvı yağ ya da sıvı yağlar karışımı da olabilir)
1 su bardağı pudra şekeri (yarısı içine, yarısı piştikten sonra üstüne)
1 yumurtanın akı
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un

Yapılışı:
Yağ (tercihan tereyağı, ya da hamur işleri için kullanılması önerilen margarin markalarından biri!), pudra şekerinin yarısı, yumurtanın akı karıştırılır. Diğer bir yanda kabartma tozu, vanilya ve un karıştırılarak diğer karışıma ilave edilir. Fazla karıştırmadan, yumuşakça okşar gibi yoğrulur. Eğer çok karıştırılırsa yağlı bir hamur olduğu için yayılabilir. Hamur elde ettikten sonra, elle bastırılarak şeritler halinde kesilir. Şerit halindeyken üzerinden çatal geçirilerek ince çizgi şekilleri oluşturulur. Daha sonra bu şeritler verev verev kesilerek kurabiyeler fırına girmeden önceki son şeklini alır. Orta hararetli fırında pişirilir, çok pembeleşmeden çıkarılır. Ilıklaşınca üzerine pudra şekerinin geri kalanı serpilir. Servise hazırdır.
Afiyet Olsun…
Not: Ne yazık ki bu güzel kurabiyelerin fotoğrafını çekmeyi unuttum. Evde uyguladığımda çekip bloguma koymayı planlıyorum artık. Bu arada yeni görevimde pek çok yeni tarif alma imkanımın yanında, kilo alma ihtimalim de çok yüksek. Hadi hayırlısı…

21 Aralık 2011 Çarşamba

Çayın Yanına Lorlu Minik Kurabiyeler...

Çok sevdiğim kaşar lorunu her yerde bulmak mümkün olmuyor. Pazarda ya da bir şarküteride bulduğumda mutlaka alıyorum. Evde sadece ben yediğim için hemen tüketemiyoruz ve tuzsuz olması nedeniyle kaşar loru çabucak bozuluyor. Dolayısıyla herhangi başka bir amaçla aldığım bu loru börek, çörek veya kurabiyelerin içine koyarak değerlendirmek gerekiyor. Çayın yanına lorlu minik kurabiyeler yapma fikri bizim evde böyle doğuyor, ama çok da iyi oluyor. Bu sayede çay saatlerimiz çok lezzetli ve gayet sağlıklı kurabiyelerle şenlenmiş oluyor. İşte tarifimiz;
Malzemeler:
- 200 gr. tuzsuz lor
- 1 yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 2 yemek kaşığı oda sıcaklığında tutulmuş margarin
- 1/2 paket kabartma tozu

Hazırlanışı:
200gr. tuzsuz lor, 1 yumurta,  1 su bardağı toz şeker, 2 yemek kaşığı yumuşak margarin, konup karıştırılır. Kabartma tozuyla birlikte bir süzgeç yardımıyla elenen 2 bardak un bu karışıma ilave edilerek yumuşak bir hamur yapılır. Top top küçük parçalara ayrılır ve avuç içinde yuvarlanır. Yağlanmış tepsiye dizilir. Üzerlerine yumurta sürülmez. Orta hararetli fırında pişirilir. Kurabiyelerin üzeri hafifçe çatlamaya ve rengi pembeleşmeye başlayınca fırından çıkarılır. Servise hazırdır.
Afiyet Olsun…

- 2 su bardağı un

20 Aralık 2011 Salı

Hacer'in Peynirli (kaşar lorlu) Böreği...


Hacer'in Peynirli (kaşar lorlu) Böreği
Malzemeler
Yufkası (ince ve kaliteli bir yufka olmasına dikkat etmeli)
Yumuşak tuzsuz bir çeşit peynir ya da kaşar loru
1 şişe sade soda
Tereyağı

Servis yaparken:
Zeytinyağında kurutulmuş domates, kornişon turşu ve közlenmiş kırmızı biber
Yapılışı:
Eritilmemiş tereyağı ile tepsi yağlanır. Yufka komple tepsiye serilir ve tepsinin dışında kalan kısımları daha sonra kapatılmak üzere açıkta bırakılır. Diğer yufkalar buruşturularak tepsinin içine konur.
Peynirler ve nohut kadar tereyağ parçaları yufkanın üzerine serpilir,  yarım çay bardağı soda da üzerine gezdirilir. Bu yolla üç kat serme işlemi gerçekleştirilir. En alta yerleştirmiş olduğumuz yufkanın kenarları üstüne kapatılır. Adeta bir paket oluşturulur ve en üstüne biraz daha nohut büyüklüğünde tereyağı serpilir.
1 saat boyunca ocağın üzerinde çevrile çevrile pişirilir, daha sonra ters tarafına döndürülür ve aynı şekilde çevirilerek pişirilir. Sıcak sıcak servis yapılır. Servis yaparken yanında zeytinyağında kurutulmuş domates, kornişon turşu ve közlenmiş kırmızı biber çok yakışıyor.
Afiyet olsun...
Bu börek bana rahmetli babamın soba üstünde pişirdiği börekleri hatırlattı. Onun böreklerinin hiçbiri birbirine benzemezdi, çünkü her börek yapışında yaratıcılığını zorlar değişik malzemeler ve yöntemler kullanırdı. Sadece börek için değil, bu söylediğim pişirdiği en basit omlet için bile geçerliydi.
Hacer de bu böreği geçenlerde bizi evine davet eden İngilizce öğretmeni arkadaşım Ulviye için yapıp getirmişti. Gerçekten çok leziz bir börek. Yapımı da kolay ama malzemeden kaçmamak gerekiyorJ
Not: Hacer diyor ki; ‘Bu böreği yiyeyim dersen cimrilik yok!’

12 Aralık 2011 Pazartesi

Aşure.....


Aşure yapıldı. Duası okundu. Eşe dosta vermek üzere kaplara konuldu, süslendi ve dağıtıldı. Bu sene her seneden farklı olarak kaplara konup süslendikten sonra çeşitli kesitlerden yukarıdaki fotoğraflar da çekildi. Ve bir de çok özel bir dua edildi, sevgili kızım Elif için; hakkında hayırlı olan, istediği üniversiteye kabul edilsin diye…

Aşure zamanı geldiğinde ‘acaba bu sene yapayım mı?’ düşüncesi hiç oluşmaz bende, sadece gecikmeden yapmak ve her sene ‘Selda yapsa da yesek’ diyenlerle biran önce paylaşmak gelir aklıma… Zaten mutlaka bir hatırlatan da çıkar; ‘ne zaman yapıyorsun’ diye!

Çok severim aşureyi. Ama önemli olan lezzetini sevmek değil; yapılma niyetini benimsemek, bu niyeti özümsemek ve bundan keyif almaktır aşureyi güzel kılan. Sevgiyle ve inançla yapmak, hayır işlemek ve gönül almak, bu sımsıcak paylaşımla huzur bulmaktır aşurenin var oluş sebebi benim için.

Aşure bizim evimizde her sene hiç aksatılmayan en önemli rutinlerden biridir. ‘Kızı olan herkes yapar’ diye çok yakın zamanda duyduk, ama biz kızlarımız dünyaya gelmeden de bu işin çok meraklısıydık. Hatta eşimle birlikte ilk aşure yaptığımızda, Florya’da ki evimize yeni taşınmıştık ve her Pazar günü yan sokakta kurulan pazaryerinde satılan aşurelikleri görüp niyetlenmiştik bu işe, üstelik aşure zamanı değilken! Neyi ne kadar alacağımızı bilmediğimiz için, annemi arayıp sormuştuk. Canım anneciğim de kendi yaptığı miktarları bize söylemiş olacak ki, aşureyi yapmaya başladıktan sonra koyacak yer bulamamış, evdeki bütün tencerelere bölsek de başa çıkamamıştık. Aşureyi yaptıktan sonra da tencere tencere dağıtıp herkesi çok şaşırtmıştık.

Son yıllarda annemin ölçülerinden daha fazlasıyla aşure yapıyorum. Bunun için Tahtakale’den en büyük boy bir tencere aldım. Evin deposunda duruyor ve sadece senede bir kez aşure yapmak için ortaya çıkartılıyor. Tabii, bir de küçük tüpümüz var, çünkü elektrikli halojen ocaklar böyle büyük bir tencere ve bu kadar uzun süren bir işlem için hiç de uygun değil.

Aşurenin malzemeleri malum; hatta her ailenin geleneklerine ve yaratıcılığına göre geliştirilebilir bu malzemeler. Ama annemden öğrendiğim en önemli PÜF NOKTASI daima ocakta sıcak su bulundurulması ve uzuuun uzuuun karıştırılarak kaynamasını beklerken kıvamını bulmak için devamlı su eklenmesidir. Kıvam tabi ki göreceli bir durum. Benim için kıvam boza kıvamından daha suludur, çünkü soğuduktan sonra tahmin edilemeyecek kadar koyulaşır aşure…

İşte senelerdir yapıp deneyerek karar kıldığım ve artık hiç değiştirmeden tekrarladığım malzemeleriyle birlikte aşure tarifim; sevgiyle ve inançla yapmanız ve huzurla paylaşmanız dileğiyle…

 

Malzemeler:

  • 1 kg buğday
  • ½ kg pirinç
  • 2,5 kg toz şeker
  • ½ kg kuru fasulye
  • ½ kg nohut
  • ½ kg kuru üzüm
  • ½  kg kuru kayısı
  • 300 gr kuru incir
  • 200 gr fındık
  • 100 gr pilavlık fıstık
  • 100 gr kuş üzümü
  • 300 gr iç ceviz
  • 2 adet limon kabuğu rendesi
  • 2 adet portakal kabuğu rendesi
  • Haşlanmış ve ayıklanmış kestane (arzu edilirse)
  • Tarçın
  • 1 fiske tuz
  • Arzuya göre süslemek için; taze badem (kabukları çıkarılmış), nar, iç Antep fıstığı, kaju fıstığı vb…
Yapılışı:
Kuru fasulye, nohut, pirinç, kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı akşamdan yıkanır ve tencerelere konarak, şişmesi için ıslatılır. Buğdaylar tencereye konur ve üzerine su ekleyerek (üzerini 2-3 parmak aşacak şekilde) 5 dakika karıştırılarak pişirilir. 5 dakika sonra ateşten indirilip, üzeri sıkıca kapatılıp sıcak ortamda, bir gece bekletilir (hatta yoğurt mayalarken eskiden örtülere sararlardı ya yoğurt kabını, masa örtlerimle güzelce sarıyorum ben de buğday tenceresini). Ertesi gün pirinç, nohut ve fasulyeler yumuşayıncaya kadar haşlanır. Buğdaylar tencereye sıcak su ekleyerek ateşe koyup kapaksız olarak kaynatılır. Dibinin tutmamasına dikkat edilir ve devamlı karıştırılır. Bir süre sonra ocağın altı kısılarak, haşlanmış pirinç, haşlandıktan sonra kabukları soyulmuş nohut ve fasulyeler (bu sene kabukları soymadım, onlar da eridi gitti içinde!) buğdayların üzerine ilave edilir. Malzemeler kısık ateşte pişerken kuru üzüm, ikiye bölünmüş kuru kayısı ve şeker de ilave edilir. Ateşten almaya yakın limonlar ve portakallar rendelenip aşureye katılır ve bir fiske tuz da serpilp, bir iki taşım daha kaynatılır. Ateşten almadan önce isteğinize göre kaynatılıp ayıklanmış ve ikiye bölünmüş kestaneler de eklenir. Soğuması beklenmeden, kâselere ve dağıtmayı planladığınız tercihen kapaklı kaplara konulur. Soğuduktan sonra; tarçın, badem, fındık, dövülmüş ceviz, pilavlık fıstık, kuş üzümü, nar, ince ince doğranmış kuru incir vb. ile aşurelerin üzeri süslenir. Misafirlere servis edilir, komşulara dağıtılır, uzaklardaki akrabalara gönderilir ve aşure ritüeli böylece tamamlanmış olur.J

AFİYET OLSUN…

Not: Ben kuru incir ve kuş üzümünü aşure kaynarken içine koymuyorum, çünkü bence rengini karartıyor ve incirin çekirdekleri kaynadıkça dağılıp aşurenin geneline yayılıyor. Ayrıca pirincin çok haşlanmasını sağladıktan sonra biraz da çatalla eziyorum ve öyle ilave ediyorum top top olmasın diye. Benim pirinç miktarım biraz fazla, bu şekilde aşurenin rengi tam istediğim gibi açık bir renkte oluyor. Pirinç unu, nişasta, vanilya konulduğunu da duydum ama ben hiç koyup denemedim. Taze bademin (yani tuzsuz ve kavrulmamış şekilde kuruyemişçiden alınan badem) kabuklarını çıkartmak için akşamdan sıcak suya koyuyorum, sabah kabukları kolayca çıkarıyorum. Bir arkadaşım aşureyi kaynatırken içine küp küp doğranmış elma da koyduğunu söyledi, hiç denemedim ama bence yakışır. Seneye deneyeceğim onu da artık! Ayrıca, aşurenin içine konan malzemelerin miktarı da kişilerin zevkine göre ayarlanmalıdır diye düşünüyorum. Bazı kişiler bol kuru fasulye ve nohutla seviyor, bazıları çok fazla şekerli seviyor. En iyisi ve doğrusu, herkesin ağız tadına göre ayarlaması galiba...

11 Aralık 2011 Pazar

Sibel'in Elmalı Tatlısı...

Bu güzel tatlıyı sevgili arkadaşım Sibel, evine yemeğe gittiğimizde güzel bir balık menüsünün ardından ikram etti. Gerçekten çok lezzetliydi. Tarif ederken tüm ipuçlarını da beraberinde anlattı:
Hamurunun ingilizcede kullanılan adını (Basic Shortcrust Pastry) ve tarifini,
hamur için bazen hazır satılan milföy hamurlarından kullandığını, şekeri nasıl karamelize ettiğini, mevsimine göre şeftali, erik vb. meyvaların da kullanılabileceğini ve daha önce yaparken
edindiği tüm tecrübelerini anlatırken, ben de hepsini not aldım ve sizler için buraya aktarıyorum:


Sibel'in Elmalı Tatlısı

Malzemeler:
100 gr tereyağı
200gr şeker
5 adet elma

Hamuru için:
250gr.un
125 gr tereyağı
2 kaşık su
1 fiske tuz
İstenirse 1 kaşık şeker
Bu hamur için 'Basic Shortcrust Pastry Recipe' tariflerine aşağıdaki linklerden bakılabilir:

http://www.taste.com.au/recipes/8894/basic+shortcrust+pastry
http://www.bbc.co.uk/food/recipes/shortcrustpastry_1278

Yapılışı:
100 gr. tereyağı ince ince kesilerek ateşe dayanıklı bir kalıbın içine yerleştirilir. Tereyağların üzerini kaplayacak şekilde, 200 gr. toz şeker kalıba dökülür. Daha sonra elmalar soyulup, dörde bölünüp ayıklanır ve şekerlerin üzerine balıksırtı şeklinde kalıbı kaplayıncaya kadar dizilir. Aralarında boşluk bırakılmamasına ve oldukça sık dizilmesine dikkat edilir. Ateşe dayanıklı olarak seçilen kalıp ocağın üzerine konarak şekerin karamelize olması sağlanır. Şeker karamelize olduktan sonra yukarıda verilen hamur tarife göre hazırlanır: Un ve tereyağ parmakların uç kısımlarıyla önce kum haline getirilir. Daha sonra tuz da ilave edilip 2 kaşık suyun yardımıyla hamur haline getirilir. Arzu edenler bu aşamada 1 kaşık şeker de ilave edebilirler. Hamur hazır olduktan sonra başka bir yerde kalıbın en üstüne yayılacak şekilde açılır. Taşan kenarlar kalıbın şekline göre kalıbın kenarlarına yapıştırılır. En sonunda da orta hararetli fırında hamurun üstü pembeleşinceye kadar pişirilir. Piştikten sonra henüz sıcakken kalıba uygun bir servis tabağına ters çevrilerek çıkartılır ve kesilerek servis yapılır. Arzuya göre servis yaparken vanilyalı dondurma ile lezzeti arttırılabilir.

AFİYET OLSUN...

Not: Sibel hamur yapacak vakti olmadığında, marketlerden satın alınabilen milföy hamurlarından kullanıyormuş. Dört adet milföy hamurunu kenarlarından birleştirip biraz açıyormuş, daha sonra elmaların üzerine koyup fırınlıyormuş ve bu da çok güzel oluyormuş.

Kayınvalidemin Ispanaklı Böreği...


Kayınvalidemin Ispanaklı Böreği

Malzemeler:
4 adet yufka
1 kg ıspanak
250 gr kıyma
1 adet büyük soğan
tuz
karabiber
2 adet yumurtanın sarısı
4-5 kaşık yoğurt
Üzerine sos için:
Yoğurt
Sarımsak (dövülmüş)
Eritilmiş kırmızı biberli tereyağ

Yapılışı:
Öncelikle ıspanaklar iyice yıkanıp doğranır ve süzülmeye bırakılır. Böreğin içini hazırlamak amacıyla soğan, kıyma, tuz ve karabiber kavrulur. Henüz kıyma sıcakken, doğranmış ıspanaklar ile karıştırılır ve ocağın altı kapatılır. Böylece ıspanaklar pişirilmez ama hafifçe öldürülmüş olur. Başka bir yerde yufkalar serilerek 4 eşit parçaya bölünür(yağlamaya gerek yok). Hazırlanan içerikten bol bol kenarlarına konarak önce sigara böreği mantığı ile sarılıp daha sonra gül böreği mantığı ile döndürülerek, önceden sıvı yağ ile yağlanmış tepsiye dizilir. Önceden ısıtılmış alt-üst fırına sürülüp üstünün kızarması beklenir. Üstü hafif kızardıktan sonra çıkartılıp yumurta ve yoğurt karışımı sürülerek tekrar fırına verilir.
Piştikten sonra aynı mantı servisi yapar gibi sarmısaklı yoğurt, kırmızı biberli tereyağ eşliğinde servis yapılır.

AFİYET OLSUN...

Yüksel Teyze'nin Böreği (Büzgülü Börek)...

Yüksel Teyze'nin Böreği (Büzgülü Börek)

Malzemeler:
Arzu edilen sayıda yufka
Lor Peyniri (Arzuya göre beyaz, tulum ve kaşar gibi çeşitli peynirler karıştırılarak çok peynirli hale getirilebilir)
Üzerine sürmek için yumurta sarısı ve 2 kaşık yoğurt

Yapılışı:
Yufka yayılır ve çok az miktarda sıvı yağ el ile üzerine sürülür. (Tereyağ sevenler sıvı yağ yerine tereyağ kullanabilirler)
Daha önceden hazırlanan peynir karışımı (içine isteyen maydonoz da doğrayabilir) yufkanın üzerine serpilir. Daha sonra yufka elle büzülerek uzun bir şerit haline getirilir ve bıçak yardımıyla elimizin büyüklüğünde kesilerek, önceden yağlanan tepsiye dizilir. Bir yufka şeridinden yaklaşık 5-6 dilim oluşturulabilir. Üzerine hiçbirşey sürülmeden alt-üst fırında üzerleri pembeleşene kadar tutulur. Pembeleşince çıkarılıp üzerine daha önceden hazırlanmış yumurta ve yoğurt karışımı sürülür. En son bir kez daha fırına konur ve üzeri kızarıncaya kadar beklenir. Fırından çıkarıp sıcak, sıcak servis yapılır.

AFİYET OLSUN…

Zuhal Teyze'nin Karapastası...

Zuhal Teyze'nin Karapastası

Malzemeler:
5 yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı pirinç unu
1 su bardağı un
1 paket vanilya
3-4 çorba kaşığı kakao
1 çay kaşığı limonda eritilmiş karbonat(kabartma tozu da olabilir)
1 paket eritilmiş margarin
1 su bardağı süt

Yapılışı:
Yumurta ve şeker çırpıldıktan sonra, daha öceden eritilmiş ve soğumaya bırakılmış olan margarin eklenerek karıştırılır. Daha sonra sırayla diğer malzemeler bir elekten geçirilmek suretiyle karışımın üzerine konulup, yağlanmış kek kalıbına boşaltılır ve orta hararetli fırında pişirilir. Fırından çıktığında biraz nefes aldıktan sonra bir bardak soğuk süt kaşık yardımıyla tüm kekin üzerine dökülerek ıslatılır. Çok ıslanmasını isteyenler süt miktarını arttırabilirler.
Bu keki daha hafif hale getirmek için margarini 2 parmak kadar daha az kullanmak mümkündür.

AFİYET OLSUN…

Çayın yanına küçük dikdörtgenler ya da kareler halinde kesilip servis yapılabilir :)

Nihal Hanım Teyze’nin Poğaçası...

Nihal Hanım Teyze’nin Poğaçası

Malzemeler:
2 yumurta (birinin sarısı üzerine)
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
125gr margarin
Kabartma tozu veya limon suyunda eritilmiş 1 çay kaşığı karbonat
Aldığı kadar un
İç Harcı: Haşlanmış patates ve peynir rendesi, haşlanmış patates ve kavrulmuş kıyma, vb.

Yapılışı:
Yumurtalar ve tüm diğer malzemeler sırayla konulup karıştırılır. Hamur yapılıp buzdolabında bir süre dinlendirilir. Daha sonra ufak parçalar halinde avuç içine alınıp yuvarlanır. Yuvarlanan parçalar elde biraz bastırılarak açılıp, ortasına fındık kadar tereyağ yerleştirildikten sonra hazırlanan harç içine konarak kapatılır ve ters çevrilerek daha önce yağlanmış tepsiye sıralanarak orta hararetli fırında pişirilir.

AFİYET OLSUN...

5 Aralık 2011 Pazartesi

Serap Ablamın Elmalı Keki...

Serap Ablamın Elmalı Keki

Malzemeler:
4 yumurta
2 su bardağı toz şeker (esmer şeker ve bal kullanılabilir)
3 su bardağı kuşbaşı doğranmış elma
1,5 su bardağı elle kırılmış ceviz
3 su bardağı un (kepekli un ve müsli çeşnisi kullanılabilir)
1 tatlı kaşığı tarçın
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu


Yapılışı:
Yumurtalar ve şeker birlikte mixer yardımıyla çırpılır. Tüm diğer malzemeler sırayla konulup karıştırılır. Kek kalıbı yağlanarak orta hararetli fırında pişirilir.
AFİYET OLSUN...

4 Aralık 2011 Pazar

Gülser Hanım'ın Portakallı Keki...

Portakallı Kek


Malzemeler:
3 yumurta
7 çorba kaşığı un
7 çorba kaşığı şeker
1 portakalın suyu
1 paket kabartma tozu

Şerbeti İçin:
1,5 su bardağı su
4 çorba kaşığı şeker
3 portakalın suyu ve kabuklarının rendesi

Yapılışı:
3 yumurta ve 7 çorba kaşığı şeker çırpılır, önce 1 portakalın suyu, daha sonra 7 çorba kaşığı un ve 1 paket kabartma tozu karıştırılarak yumurta ve şekere ilave edilir. Yağlanmış kalıba konarak orta hararetli fırında pişirilir. Kek soğumaya bıakılır. Başka bir yerde şerbet hazırlanır ve kek soğuduktan sonra, şerbet henüz sıcakken üzerine dökülür. Şerbet dökülünce portakal kabukları kekin üzerinde pırıl pırıl parlayan bir süsleme oluşturur. Servise hazırdır.

Afiyet Olsun...