Her şey İntel Bilgisayar kursu ile başladı. Beşiktaş Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli bulunduğum sırada, oda arkadaşlarım Mitat ve Özgür proje birimindeki görevleri dışında, aslında asli görevleri olarak ilçe bünyesindeki bilgisayar kurslarını düzenler ve kendileri de eğitmen olarak ders verirlerdi. Yıllar içerisinde önce kendilerinin eğitimci olmak için katıldığı, daha sonra eğitmen olarak kurs açtıkları, sonraları da ilçe formatörleri olarak denetlemesini yaptıkları İntel Programı’na öğrenci olarak benimde katılmama ön ayak oldular. Benim eğitmenim daha önce pek çok projede beraber çalıştığımız, birlikte çeşitli kurslara katıldığımız, odamızın değişmez ziyaretçilerinden ve tabi ki çok değerli arkadaşım Tuğçe idi. Dünyanın en pozitif insanlarından biri olan Tuğçe sayesinde gerçekten çok zor bir süreç olan intel öğretmen programı son derece keyifli geçti. Kurs, süre olarak çok uzun olmasına rağmen, Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulu’nun idaresi ve kursa katılan cana yakın ve güleryüzlü öğretmenleri sayesinde, hem eğlenilen, hem öğrenilen güzel bir ortama gidiyorum hissi uyandırdı bende.
Niye her şey intel ile başladı? Çünkü değil bir blog yürütmeye, açmaya bile niyetim yokken; Tuğçe bir tanesi intel programında öğrendiklerimizi günü gününe yazmamız için, bir tanesi de istediğimiz, sevdiğimiz bir konuyla ilgili olmak üzere iki adet blog açma görevi ya da ödevi verdi. Zaten özenip pek bilinçli olmadan açtığım, daha doğrusu iş arkadaşlarımdan Melek’in benim için açtığı ama içine o gün için hiçbir şey yazmadığım bir blog adresim vardı. Adını laf olsun diye ‘İşte hayatımız’ koymuştum. Derste de İntel için bir blog açarak, nasıl blog oluşturacağımızı öğrendik. Daha sonra ödev olarak da ben şu anda okumakta olduğunuz yazıyı koyduğum ‘homemade by selda’ isimli blog adresini alıp, bizzat yürütmeye başladım. Aklıma böyle bir blog açmayı getiren en önemli faktör, kursa gittiğim günlerde kursa katılan arkadaşların ara sıra ev yapımı bir ikram getiriyor olmasıydı belki de. Yediğimiz güzel pasta börekler ve kurstaki tarif alışverişi böyle bir blog açmayı düşündürdü sanırım bana. O sıralarda, 3 ayda bir yayınlanan Akseki dergisi için, şu anda blogumun açılış sayfasında bulunan ‘Benim diyebilmek…’ isimli yazımı henüz yazmış ve göndermiştim dergiye. Yazının sonunda da okurlarla birkaç tane tarif paylaşmıştım. Mayıs ayında bu blog için konan ilk yazı da ‘Benim diyebilmek’ oldu zaten.
İntel’den ve kurs sırasında yediğimiz lezzetlerden söz edip de buraya Züleyha Öğretmenin hazırlayıp kursun son günü getirdiği ve bizlere marullar içinde sunduğu Mercimek Köftesi tarifini koymamak ayıp olur diye düşünüyorum. Hatta belki de koymak da çok geciktim.
Tüm İntel kursu arkadaşlarıma, sevgili Tuğçe’ye ve tarifin sahibi becerikli öğretmen arkadaşım Züleyha Hanım’a kucak dolu sevgilerimle...
Züleyha Öğretmen'in Mercimek Köftesi
Malzemeler:
2 tane orta boy soğan
1-2 dış sarımsak
2 kasık biber salçası
2 kasık domates salçası
1 demet maydanoz
1 adet limon
1küçük demet taze soğan
2 su bardağı mercimek
Üzerine çıkıncaya kadar su
2,5 bardak kısırlık bulgur
Tuz
Karabiber
Kimyon
Sızma zeytinyağı
Servis için kıvırcık marul
Yapılışı:
2,5 su bardağı mercimek bir tencereye konur (düdüklü tencere de olabilir), üzerine çıkıncaya kadar su ilave edilerek haşlanır. Haşlanan sıcak mercimeklerin üzerine; pilavlık bulgur, tuz, karabiber, kimyon, toz kırmızı pul biber eklenir, hepsi güzelce karıştırılarak tencerenin kapağı kapatılır ve demlenmeye bırakılır. Ayrıca su eklenmez, bulgur mercimeğin buharı ile kabarır.
Ayrı bir yerde soğan ve sarımsak ince ince doğranır. Zeytinyağında iyice kavrulur. Domates ve biber salçası da ilave edilip pişirilir. Maydanoz ve (arzu edilirse) taze soğanlar ince ince doğranır. Demlenip kabarmaya bırakılan mercimek ve bulgur karışımının üzerine konur. Limon sıkılıp, biraz sızma zeytinyağı da ilave edilerek, birbirine yedire yedire karıştırılır. Daha sonra da ele alınıp şekiller verilerek, daha önceden üzerine marul konarak hazır edilen servis tabağına dizilir. Marullara sarılarak yenir.
Züleyha Öğretmen'den Kuru İncirli Kek
Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı kadar toz şeker
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
6 adet kuru incir
1 su bardağı dövülmüş ceviz
Kekin üstüne dökmek için:
1 su bardağında hazırlanmış nescafe
Yapılışı:
Öncelikle kuru incirler suya konarak yumuşamaya bırakılır. Daha sonra; 2 bardak un, vanilya ve kabartma tozu biraraya getirilip uygun bir kaba süzgeçten geçirilerek elenir. Başka bir yerde şeker ve yumurta iyice çırpılır. Yumuşayan incirler küçük kareler halinde doğranır. Cevizler dövülür ve tüm hazırlanan malzemeler karıştırılıp önceden yağlanmış borcam kalıba dökülür. Orta hararetli fırında pişirilir. Fırından çıkıp ılık hale gelince, üzerine arzuya göre şekerli yada şekersiz olarak hazırlanmış 1 su bardağı nescafe her tarafına eşit olarak dökülür. Soğuyunca servise hazırdır.
Not:Şekerini ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.
AFİYET OLSUN...
Niye her şey intel ile başladı? Çünkü değil bir blog yürütmeye, açmaya bile niyetim yokken; Tuğçe bir tanesi intel programında öğrendiklerimizi günü gününe yazmamız için, bir tanesi de istediğimiz, sevdiğimiz bir konuyla ilgili olmak üzere iki adet blog açma görevi ya da ödevi verdi. Zaten özenip pek bilinçli olmadan açtığım, daha doğrusu iş arkadaşlarımdan Melek’in benim için açtığı ama içine o gün için hiçbir şey yazmadığım bir blog adresim vardı. Adını laf olsun diye ‘İşte hayatımız’ koymuştum. Derste de İntel için bir blog açarak, nasıl blog oluşturacağımızı öğrendik. Daha sonra ödev olarak da ben şu anda okumakta olduğunuz yazıyı koyduğum ‘homemade by selda’ isimli blog adresini alıp, bizzat yürütmeye başladım. Aklıma böyle bir blog açmayı getiren en önemli faktör, kursa gittiğim günlerde kursa katılan arkadaşların ara sıra ev yapımı bir ikram getiriyor olmasıydı belki de. Yediğimiz güzel pasta börekler ve kurstaki tarif alışverişi böyle bir blog açmayı düşündürdü sanırım bana. O sıralarda, 3 ayda bir yayınlanan Akseki dergisi için, şu anda blogumun açılış sayfasında bulunan ‘Benim diyebilmek…’ isimli yazımı henüz yazmış ve göndermiştim dergiye. Yazının sonunda da okurlarla birkaç tane tarif paylaşmıştım. Mayıs ayında bu blog için konan ilk yazı da ‘Benim diyebilmek’ oldu zaten.
İntel’den ve kurs sırasında yediğimiz lezzetlerden söz edip de buraya Züleyha Öğretmenin hazırlayıp kursun son günü getirdiği ve bizlere marullar içinde sunduğu Mercimek Köftesi tarifini koymamak ayıp olur diye düşünüyorum. Hatta belki de koymak da çok geciktim.
Tüm İntel kursu arkadaşlarıma, sevgili Tuğçe’ye ve tarifin sahibi becerikli öğretmen arkadaşım Züleyha Hanım’a kucak dolu sevgilerimle...
Züleyha Öğretmen'in Mercimek Köftesi
Malzemeler:
2 tane orta boy soğan
1-2 dış sarımsak
2 kasık biber salçası
2 kasık domates salçası
1 demet maydanoz
1 adet limon
1küçük demet taze soğan
2 su bardağı mercimek
Üzerine çıkıncaya kadar su
2,5 bardak kısırlık bulgur
Tuz
Karabiber
Kimyon
Sızma zeytinyağı
Servis için kıvırcık marul
Yapılışı:
2,5 su bardağı mercimek bir tencereye konur (düdüklü tencere de olabilir), üzerine çıkıncaya kadar su ilave edilerek haşlanır. Haşlanan sıcak mercimeklerin üzerine; pilavlık bulgur, tuz, karabiber, kimyon, toz kırmızı pul biber eklenir, hepsi güzelce karıştırılarak tencerenin kapağı kapatılır ve demlenmeye bırakılır. Ayrıca su eklenmez, bulgur mercimeğin buharı ile kabarır.
Ayrı bir yerde soğan ve sarımsak ince ince doğranır. Zeytinyağında iyice kavrulur. Domates ve biber salçası da ilave edilip pişirilir. Maydanoz ve (arzu edilirse) taze soğanlar ince ince doğranır. Demlenip kabarmaya bırakılan mercimek ve bulgur karışımının üzerine konur. Limon sıkılıp, biraz sızma zeytinyağı da ilave edilerek, birbirine yedire yedire karıştırılır. Daha sonra da ele alınıp şekiller verilerek, daha önceden üzerine marul konarak hazır edilen servis tabağına dizilir. Marullara sarılarak yenir.
Züleyha Öğretmen'den Kuru İncirli Kek
Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı kadar toz şeker
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
6 adet kuru incir
1 su bardağı dövülmüş ceviz
Kekin üstüne dökmek için:
1 su bardağında hazırlanmış nescafe
Yapılışı:
Öncelikle kuru incirler suya konarak yumuşamaya bırakılır. Daha sonra; 2 bardak un, vanilya ve kabartma tozu biraraya getirilip uygun bir kaba süzgeçten geçirilerek elenir. Başka bir yerde şeker ve yumurta iyice çırpılır. Yumuşayan incirler küçük kareler halinde doğranır. Cevizler dövülür ve tüm hazırlanan malzemeler karıştırılıp önceden yağlanmış borcam kalıba dökülür. Orta hararetli fırında pişirilir. Fırından çıkıp ılık hale gelince, üzerine arzuya göre şekerli yada şekersiz olarak hazırlanmış 1 su bardağı nescafe her tarafına eşit olarak dökülür. Soğuyunca servise hazırdır.
Not:Şekerini ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.
AFİYET OLSUN...