12 Mart 2012 Pazartesi

Hakan’ın Eggs Benedict Tarifi

İlk kez seneler önce New York’ta yedik Eggs Benedict’i. Bildiğimiz çılbırı ne hale sokmuşlar, ne de güzel olmuş demiştim yerken. Ama bunu dediğim anda da evimde hiç yapmamış olduğumu fark ettim Ege’nin en güzel lezzetlerinden biri olan çılbırı. Annem bize çok yapardı, dört kardeş hepimiz çok severdik sıcak suya kırılarak, sarısı katılaşmadan sadece beyazlarının pişmesiyle birlikte sudan çıkarılıp, üzerine sarımsaklı yoğurt ve kırmızıbiberli tereyağı konulan yumurtaları. Sanırım annem için de hazırlaması çok pratikti. Sonradan öğrendim ki bu şekilde pişen yumurtaya ‘poşe’ yumurta deniyormuş. Bildiğimiz rafadan yumurtanın suda pişirilmiş hali yani. Annem sanırım dağılmaması için suya atmadan önce yumurtaları küçük bir kaseye kırar ve suyuna da biraz sirke dökerdi.
Seyahatten döner dönmez çılbır yapmayı aklıma koymuştum, ama çok uzun zaman başarılı olamadım. Çılbır yapana kadar Eggs Benedict’i denemek eşim Hakan’ın daha çok hoşuna gitti açıkçası. Daha sonraları da İstanbul’un pek çok güzel mekanında yeme fırsatımız oldu bu güzel yemeği ve pek çok kez de ailecek kendi mutfağımızda denedik.
İlk yaptığımızda yurt dışından aldığımız hazır bir Hollandez sos kullanmıştık, ama sonrasında internetten birçok tarif bulduk ve en sonunda da Hakan kendi tarifini ve bu yemeği pişirme sistemini ortaya çıkarttı. Ekmek, yumurta, tereyağı ve arzu edilen herhangi bir salam çeşidi veya kurutulmuş ya da füme et bu yemeğin olmazsa olmaz MALZEMELERİ. İdeal şekilde servis edilebilmesi için ise yapılan işlemlerin sıralaması çok önemli. Sosu yapmayı sona bırakmamalı örneğin, ne ekmeği ne de yumurtayı soğutmamak lazım ayrıca. Bu yüzden Hakan için en önemli şey malzemelerin tümünün önceden hazırlanmış olması ve pişirme sıralamasının sos, ekmek, et, yumurta ve tabağın süslenmesi şeklinde devam etmesi ve bir de kızımız Aslı’nın yardımıJ.
HAZIRLANIŞI:
SOS:
Sosu yapmanın ilk püf noktası; önceden 100 gr kadar tereyağını eritmek ve köpüğünü alarak soğumaya bırakmak. İkinci püf noktası 2 tane yumurtanın sarısını bir fiske tuz ile iyice çırpıp, ben mari usulü(yani sıcak suyun içine yerleştirilen başka bir kabın içinde malzemeyi ısıtma ya da eritme işlemi) ısıtırken yumurta sarılarının pişmesine engel olacak şekilde çırpmaya devam etmek ve sonuncu olarak da daha önce soğumaya bırakılan tereyağını ve az miktar limon suyunu çok yavaş yavaş yumurta sarılarına ekleyerek sos kıvamına getirmek.
EKMEK:
Açıkçası ekmeğin hangi çeşit ekmek olduğu Hakan için çok önemli değil, ister sokak simidi, ister baget, isterse tam buğday ya da çavdar ekmeği olsun, önemli olan ekmeğin özenle dilimlenmiş ve kızartılmış olması.
ET:
Herhangi çeşit bir salam, kuru ya da füme et ve hatta füme dil yağsız teflon tavanın üzerinde biraz kızarıncaya kadar tutulur. Yumurta hazır olana kadar soğumaması için tavada bekletilir.
YUMURTA:
Yumurtaları ise, aynı yukarıda anlattığım gibi annemin çılbır yumurtası ya da günümüz söylemiyle poşe yumurta yöntemi ile pişirmek yeterli. Yani, önceden kase ya da kepçeye kırdığınız yumurtalar yavaşça sirkeli kaynar suyun içine bırakılır. Beyazı pişince içinin sarısının rafadan kalması için sıcak suda çok tutmadan dikkatli bir şekilde çıkarılır.
SERVİS:
Önce kızartılmış ekmek tabağa yerleştirilir, sonra üzerine hafifçe kızartılmış et konur, sudan çıkarılan yumurta ve onun da üstüne sos konarak servis yapılır. Tabağın kenarına dilimlenmiş kornişon turşu,  küçük domatesler, herhangi bir yeşillik özellikle de varsa taze kekik koymak çok güzel olur. Eğer et olarak somon füme kullanılırsa en çok yakışacak süs kaparidir ve tabağın kenarına da bir miktar krem peynir ilave etmek harika olur.
Afiyet Olsun…