Geçtiğimiz yıl tam bu mevsimde uzun bayram tatilini fırsat bilerek güzel bir Amerika seyahati yapma fırsatı yakalamıştık. Öyle bir mevsime denk gelmiştik ki sadece restaurantların değil giyecek satan mağazaların bile vitrinleri bal kabakları ile süslenmişti. Caddelerde, otellerde kısacası her yerde balkabağı en önemli dekorasyon objesiydi. Hatta ben dayanamayıp, Türkiye de hiç rastlamadığım, neredeyse elma büyüklüğündeki, en küçük boylarından üç tane aldım ve gümrükte yakalanmak pahasına yanımda getirdim. Sadece vitrinler, yollar, sokaklar değil, restaurantların menüleri de balkabağı ile yapılan çorbalar, yemekler ve tatlılarla doluydu. İçlerinden en beğendiğim bal kabağı çorbası ve bal kabaklı tart tariflerini İstanbul’a döner dönmez, eşe dosta sorup öğrenmeye çalıştım. Ne yazık ki bizim damak tadımız, bol şekerle yapılmış, kaymaklı ve cevizli kabak tatlısına alışık olduğu için çorba tarifine bir türlü ulaşamadım. İmdadıma tabii ki tariflerimi sakladığım meşhur kutum yetişti. Biraz karıştırıp, araştırınca içinde ne yazık ki kimden aldığımı not etmediğim bir balkabağı çorbası tarifi çıktı. Ben bu tarifi biraz değiştirerek ve internette okuduğum ip uçlarıyla harmanlayarak hayalimdeki çorbayı pişirdim.
Aşağıdaki malzemeleri size kutumdan çıkan orijinal tarifteki halini değiştirerek, yani kendi pişirdiğim şekliyle veriyorum. Örneğin bendeki tarifte süt yerine çiğ krema yazıyor. Baharat olarak kimyon var, ama ben içtiğim çorbalarda hiç kimyon tadı almamıştım, bu yüzden koymadım. Kimyon yerine defne yaprağı, karanfil ve muskat koyup, blender yapmadan önce delikli süzgeçle çorbanın içinden çıkarttım. Kutumdan çıkan tarifte, 25 dakika süreyle kabağın haşlanmasını, daha sonra kavrulmuş soğana eklenmesini söylüyordu. Ben kabağı da havucu da fırında pişirmeyi tercih ettim. Aslında tarifte havuç da yoktu, çeşnisi ve vitamini artsın, yakışır ve renk verir diye onu da koydum. Sadece soğan diyordu, ben sarımsak da koydum.. En sonunda ise servis yaparken üzerine kızarmış ekmek ve tereyağ gezdirilmesini öneriyordu, sağlıklı olsun dedim ben sadece karabiber öğüttüm. Ben yaptığım haliyle çok beğendim, misafirlerime ikram ettim onlar da beğendi.
Sizlere de tavsiye ederim, balkabağından çorba değil tatlı olur diye ısrar etmeyin, lütfen deneyin!…
Balkabağı Çorbası
Malzemeler:
1/2 adet balkabağı (soyulmuş satın alınan 4-5 parça, ya da 1 küçük boy)
2 adet orta boy patates
2 adet orta boy soğan
1 adet havuç
1-2 diş sarımsak
1 su bardağı süt
4-5 su bardağı su (eğer varsa tavuk suyu)
1-2 çorba kaşığı zeytinyağ
Tuz
Karabiber (üstüne servis yaparken taze olarak öğütmek için)
Arzuya göre, defne yaprağı, karanfil, muskat vb.
Yapılışı:
Öncelikle kabaklar yağlanarak 180 derecelik fırında 1 saat kadar, yumuşayıncaya kadar pişirilir. Kabakların yanına doğranmış havuçlar da konarak fırında pişirilebilir ya da fırın kullanmak istemezseniz, her ikisi de haşlanabilir (25 dakika kadar). Başka bir yerde; soğan, sarımsak, kabak ve havuç (kabak ve havucu fırına koymadıysanız) sırasıyla doğranarak çok az zeytinyağında kavrulur. Üzerine tavuk suyu ya da normal su konulur. Bütün bu malzeme pişmeye yaklaşırken patates de doğranarak ilave edilir. Tavuk suyu olmadığı durumlarda tercihen tavuk bulyon da kullanılabilir. Blender yapılmadan önce çıkarılmak üzere defne yaprağı, karanfil ve muskat koyarak daha aromalı bir lezzet elde etmek mümkündür. En son olarak bir bardak süt ilave edilerek bir iki taşım daha kaynatılır. Eğer konmuşsa baharat ilaveleri delikli süzgeçle çıkartılır ve çorba blender yapılarak kıvamına kavuşturulur. Servis yaparken arzu edenlere taze karabiber öğütülmesi tavsiye edilir.
AFİYET OLSUN...